Arşiv | Mayıs, 2007

KESTANELİ CHEESECAKE (PEYKEK)

31 May
Kestaneli peykek de yaptım sonunda… Cheesecake sever olarak her türlüsünü yiyebilirim diye düşünerek sevdiğim tatları biraraya getirmeye çalışıyorum. Kestaneyi severim – gerçi ablam benden fazla sever o nedenle bu cheesecake’i onun için denedim- bu nedenle cheesecake’de nasıl olur diye düşündüm ve balkabaklı olduğuna göre, böyle de olur dedim ve işe koyuldum. Tarif genel Newyork usülü cheesecake tarifi gibi, ama kestane püresi eklemek için miktar ve kıvamda ayarlamalar yaptım. Kestane püresini ben hazır alıyorum, kestaneyi haşlayıp, soymak ve ezmek biraz zahmetli geliyor. Kafkaf kestanecilerinde püre mevcut, sanırım bazı marketlerde de var. Tarif ise şöyle;

Malzemeler:

-1 paket yulaflı bisküvi
-1,5 yemek kaşığı tereyağ
-400 gr krem peynir
-125 gr şeker (yarım su bardağı kadar)
-2 iri yumurta
-1 tatlı kaşığı mısır nişastası
-100 gr krema
-100 gr kestane püresi
-1 çay kaşığı vanilya aroması

Üzeri için:

-1/4 paket hazır çikolata sos
-1 yemek kaşığı krema

Yapılışı:

Cheesecake’in tabanını hazırlıyoruz öncelikle, (bu ölçülerle 6 küçük kalp kek oldu, bütün olarak 18 cm’lik kalıp uygun olur) bisküvilerimizi rondodan geçirip, erittiğimiz tereyağ ile karıştırıyoruz ve kalıbımızın tabanına elimiz veya bir bardak altı ile bastırarak yerleştiriyoruz, üst malzemesini hazırlayana kadar buzdolabında bekletiyoruz.
Ayrı bir kapta krem peyniri, şekeri ve nişastayı krema kıvamına gelene kadar çırpıyoruz. Sonra birer birer yumurtalarımızı karışıma ekliyoruz (ilkini ekleyip karıştırıp, ikinciyi ekliyoruz) ve bu sırada karışımı çok fazla çırpmıyoruz. (Fazla çırpmak pişerken kekin üzerinde çatlamalara neden olabiliyor) Son olarak krema, vanilya ve kestane püremizi ekleyip, bir spatula ile karıştırıyoruz ve tabanımızın üzerine döküyoruz. Önceden 175 derece ısıya getirdiğimiz fırında yaklaşık 10 dakika kadar pişirip, 10 dakika dolunca fırının ısısını 90 dereceye düşürüyoruz ve bu düşük ısıda yaklaşık 40-50 dakika daha pişirmeye devam ediyoruz. Pişirme sırasında fırın içine ısıya dayanıklı bir kapla su koyarak fırının nemli kalmasını ve peykeklerimizin çatlamadan pişmesini sağlıyoruz. Cheesecake’miz oda ısısına gelince buzdolabına koyup, üstünü kapatmaksızın bir gece bekletiyoruz. Sonra üst dekorasyonunu yapabiliriz. Çikolata sosla kapladığımız cheesecake’imizin üstüne kürdan yardımıyla krema ile süsleme yapıyoruz artık yiyebiliriz. Afiyet olsun…

Reklam

RUŞEYMLİ VE BOL TAHILLI EKMEK

29 May
Ruşeymi bilen kaç kişi var diye düşündüm ve yakın zamanda ne olduğunu öğrendiğim bu ürünle yaptığım ekmeğimi sizlerle paylaşmak istedim… Ruşeymi, Mis Kokulu Ekmekler sayesinde öğrendim ve çok zaman olduğu gibi internetin mucizevi tarafını düşündüm. Tesadüfen bağlandığım bu güzel blog olmasa, ruşeymi ne zaman öğrenirdim kimbilir… Ruşeym aslında buğday özü, beyaz ekmek için un öğütülürken, buğdayın atılan, besin değeri en yüksek kısmı. Ruseymle ilgili daha detaylı bilgi için linki tıklayabilirsiniz ama ben de besin değerine ve faydalarına ilişkin aşağıdaki bilgileri ekliyorum.

“Buğdayın ruşeymi” dünyada “wheat germ” denilen, ülkemizde ise buğday taneciğinin en tepesindeki “cücük” olarak bilinen doğal E vitaminidir. Buğdayın kalbi ve hayat kaynağıdır. Vitamin E,folik asit, fosfor, thiamin, çinko, demir ve magnezyum gibi birçok besin kaynağı içerir. 1000 kg buğdaydan ancak 1 kg RU-SHEIM elde edilebilir “

Ru-Sheim’in içerdiği doğal vitamin ve minerallerin yararları :

-Vücudun bağışıklık sistemini destekleyerek kanserin önlenmesinde önemli rol oynar.
-Aterosklorozun oluşumunu engelleyici etki gösterir ve koroner kalp hastalığı riskini azaltır. Pıhtı azaltıcı etkisiyle kanın akıcılığına, diyabetli hastalarda damar tıkanıklarının önlenmesine yardımcı olur.
-Sinir sistemi hastalıklarında olumlu etkiler gösterir. Gözde katarakt oluşumunu geciktirir.
-Cildi güzelleştirir, kırışıklıkları önler.
-Üreme sisteminde etkilidir. Kısırlık tedavisinde etkin olarak kullanılır.
-Kansızlığı önler, halsizliği giderir.

Ruşeymi nerden bulubileceğimize gelince, ben Ecolife aracılığı ile temin ettim. Ecolife kendi ürünlerinin yanı sıra paketlenmiş ruşeymi de satıyor, fiyatı da uygun. Tüm ekmeklerimize, yemeklerimize koyabileceğimiz gibi lif değerini arttırmak için salatalarımıza da ekleyebiliriz. Bu kadar bilgiden sonra gelelim tarifimize;

Malzemeler:

-500 gr 7 tahıllı ekmeklik un (Söke un kullandım)
-Yarım paket instant maya (paketten çıktı)
-350 ml su
-2 yemek kaşığı süt tozu
-1 çorba kaşığı sıvıyağ
-1 tatlı kaşığı şeker
-1 çay kaşığı tuz
-2 yemek kaşığı ruşeym
– 1 yemek kaşığı pekmez
-Üzeri için haşhaş tohumu
Yapılışı:

Unu karıştırma kabımıza alıp, maya, süt tozu, tuz ve şekerle karıştırıp, ortasını havuz gibi açıyoruz. Sıvıyağı ekleyip, suyu azar azar ekleyerek ele yapışmayan bir hamur elde ediyoruz ve üzerini kapatarak, sıcak bir yerde 1 saat kadar mayalanmaya bırakıyoruz. Hamurumuz 2 katına çıkınca ruşeymi ekleyip tekrar yoğuruyoruz ve pişirme kabına aktarıyoruz. (ben dikdörtgen kalıbı, az miktarda yağ sürerek kullandım) Bu şekilde de 30 dakika kadar bekletip, üzerine fırçayla pekmezi sürüp, haşhaş tohumu serpiştiriyoruz ve önceden ısıttığımız 200 derece fırında 30 dakika pişiriyoruz. (Ekmeğimizim üzeri iyice sertleşmiş olmalı) Fırında ılıması beklediğimiz ekmeği üzerini kapatarak dinlendirebilir veya sıcak sıcak yiyebiliriz. Afiyet olsun…

ELMALI TART

25 May
Minik elmalı tartlar, tam anlamıyla NES QUICK tarifi. Hazırlama ve pişirme süresi kısa ve tarif kolay. Evde hafif lekelendiği için yenilmeyen elmaları değerlendirmek amacıyla, ablama ait olan tarifi biraz değiştirerek uyguladım, çok lezzetli, servisi kolay minik tartlar oluştu. Ben muffin kalıbında yaptım ve vereceğim ölçülerle 12 adet çıktı ama aynı ölçüyle 20cm’lik tek kalıp kullanabiliriz. Tarifin en güzel tarafı elmaların önceden pişirilmelerinin gerekmemesi. Evde elma varsa- diğer malzemeler zaten vardır diye düşünüyorum- canınız tatlı istediğinde veya ani bir ziyaret olduğunda uygulayabilirsiniz. Kolay tarifimiz şöyle;

Malzemeler:

-4 orta boy veya 6 küçük elma
-1 tatlı kaşığı tarçın
-2 yemek kaşığı esmer şeker
-1 yumurta
-100 gr tereyağ
-1 büyük su bardağı un(yaklaşık 1+1/5 su bardağı)
-1 çay kaşığı kabartma tozu
-1 çay kaşığı vanilya
-1/3 su bardağı pudra şekeri

Yapılışı:

Kabuklarını soyduğumuz elmaları dilimleyerek, hafifçe yağladığımız muffin kalıbımızın tabanına yerleştiriyoruz ve üzerlerine esmer şeker ve tarçını serpiştiriyoruz. Soğuk olan tereyağımız ile birlikte diğer malzemeleri karıştırıp, fazla yoğurmadan bir hamur hazırlıyoruz ve elmaların üzerlerini kapatacak şekilde yerleştirip, önceden ısıttığımız 180 derece fırında 20 dakika, üzeri pembeleşene kadar pişiriyoruz. Soğuduktan sonra kalıbımızı ters çevirerek elmalar alta veya üste gelecek şekilde servis yapabiliriz. Üzerine pudra şekeri ve yanına dondurma veya krem şanti seçenekleriyle servis yapabiliriz. Afiyet olsun…

SEBZELİ ÇİN BÖREĞİ

23 May
Çin yemeklerini sever misiniz bilemem ama bizim evde Çin yemeklerinin sevildiğini ve Çin mutfağına has ürünlerin kullanıldığını söyleyebilirim. Bu börek sebze severlere, akşam yemeği olarak önerebileceğim hafif bir yemek. Çin böreğinin aslına tamamen sadık kalamadım çünkü kızartmak yerine fırınladım, ama hafifçe yağladığım börekler fırında çıtır çıtır pişti ve kızartmayı aratmadı. Böreklerin bir kısmını sade, bir kısmını ise galeta ununa bulayarak pişirdim, her iki hali de lezzetliydi. Tarife gelince;
Malzemeler:
-2 adet yufka
-1 adet kabak
-1 adet havuç
-2 adet pırasa
-1 adet soğan
-2 diş sarmısak
-1 adet kırmızı biber
-1 adet yeşil biber
-1 çay bardağı kadar soya filizi
-2 yemek kaşığı soya sosu
-2 yemek kaşığı sıvı yağ
-1 yumurta(galeta unlu istersek)
-1 çay bardağı galeta unu
Yapılışı:
Öncelikle böreğimizin içini hazırlıyoruz. Tüm sebzelerimizi jülyen doğruyoruz. 1 yemek kaşığı sıvıyağda sırasıyla soğan, sarmısak, havuç, pırasa, biberler, kabak ve soya filizini pişiriyoruz. Sebzeler kendi suları ile yumuşuyorlar. Sonra soya sosunu ekleyip, sebzeler sosu çekince ocaktan alıyoruz ve soğumaya bırakıyoruz. Yufkalarımızı istediğimiz börek büyüklüğüne göre 10-12 üçgen olacak şekilde kesiyoruz ve soğuyan iç malzememizi koyup, sararak kapatıyoruz. Eğer galeta ununa bulamak istersek, çırpılmış yumurtaya ve galeta ununa bulayıp, tepsimize yerleştiriyoruz. Sade istersek kalan 1 yemek kaşığı sıvıyağı fırça yardımı ile böreklerimizin üzerine sürüyoruz ve 200 dereceye ısıttığımız fırında börekler kızarana kadar, yaklaşık 30 dakika pişiriyoruz. Soya sosu ile birlikte servis yapıyoruz. Afiyet olsun…

#22 KURABİYE YE-KESTANE DOLGULU, KAHVELİ KURABİYELER

18 May
Kurabiye ye etkinliği için hazırladığım kurabiyeler… Hepimizin zevkle çalışma yaptığı konu için Hülya’ya teşekkürler. Nasıl bir kurabiye yapmalıyım diye epeyce düşündüm ama eyleme geçmek için zamanım çok kısıtlıydı, başarısız bir denemenin ardından, garantili bir lezzeti ortaya çıkarmak için mutfaktaydım, ve sonuç kesinlikle başarılıydı. Kurabiyeler kestane dolgulu, kahveli ve beyaz çikolatalı. Ağızda dağılan, kahve aroması, kestane tadı ve beyaz çikolata parçaları ile son derece lezzetli… Kestane severlerdenseniz denemelisiniz, sevmeyenler için ise önerim ceviz, marmelat veya çikolata kreması olabilir . Tarif şöyle;

Malzemeler:

-1 yumurta sarısı
-1 su bardağı pudra şekeri
-125 gr tereyağ
-1 paket vanilya
-1/2 paket kabartma tozu
-1,5 su bardağı un
-1 tatlı kaşığı kakao
-1 tatlı kaşığı granül kahve(nescafe olabilir)
-50 gr kestane püresi
-1 yemek kaşığı krema
-30 gr beyaz çikolata

Yapılışı:

Hamurumuzu hazırlamak için yumurta sarısı, 3/4 su bardağı pudra şekeri, 1 yemek kaşığı sütle erittiğimiz kahve, kakao ve tereyağını(soğuk olacak) karıştırıyoruz ve kabartma tozu ve vanilya ile karıştırdığımız unu ekleyerek yoğuruyoruz. Hamurumuzdan cevizden biraz küçük parçalar alıp, elimizde yuvarlayarak şekil veriyoruz ve parmağımızla ortasına bastırarak çukur oluşturup, tepsimize diziyoruz. Fırınımızı önceden 170 dereceye ısıtıyoruz ve 20 dakika kurabiyelerimizi pişiriyoruz. Dolgusu için kestane püresi, krema ve kalan 1/4 su bardağı pudra şekerini iyice karıştırıyoruz. Hazırladığımız karışımı kurabiyelerin çukurlarına dolduruyoruz ve 2-3 dakika hafifçe kuruyana kadar tekrar fırınlıyoruz. Kurabiyelerimiz soğuduktan sonra benmari usulü erittiğimiz beyaz çikolata ile süslüyoruz. Afiyet olsun…
Diğer kurabiye tarifleri için MENU’ye bakmanızı tavsiye ederim.

PATATESLİ PIRASA ÇORBASI

17 May
Kış sebzeleri bitti… Gerçi kışın yaşandığı da tartışmalı oldu bu yıl. Pırasa biterken, geçen yıl bayramda yaptığım ve evin tüm üyelerince beğenilen bu çorbayı tekrar yaparak, kolay ve lezzetli tarifi paylaşmak istedim. Pırasa bulursanız bu yıl, olmazsa gelecek kışa denenecekler listenize almanızı tavsiye edeceğim bir tarif. Çorba hafif, sağlıklı ve lezzetli…Aşçı yamağı da ben de yoğun kıvamlı sebze çorbalarını çok seviyoruz ama siz kıvamını ağız tadınıza göre ayarlayabilirsiniz. Tarif şöyle;
Malzemeler:
-1/2 kilo pırasa
-3 orta boy patates
-1 adet havuç
-1 küçük çay bardağı kırmızı mercimek
-1 adet et bulyon veya su yerine etsuyu
-30 gr tereyağ
-Yarımkırmızı biber (üzeri için)
-Az dereotu (üzeri için)
Yapılışı:
Doğradığımız pırasa, patates, havuç ve mercimeğimizi 6 su bardağı su ve etbulyon veya etsuyu ile düdüklü tencerede 20 dakika veya normal tencerede sebzeler ve mercimek yumuşana kadar haşlıyoruz. Biraz soğuduktan sonra blenderdan geçiriyoruz. Ayrı bir tencerede tereyağını eritip, sebzeli karışımı ilave ediyoruz tuz ve baharat ekleyip, kaynayınca ocaktan alıyoruz. Servis yaparken üzerine minik küpler şeklinde doğradığımız kırmızı biber ve ince doğranmış dereotu ilave ediyoruz. Afiyet olsun…

PATLICANLI AYÇÖREĞİ

14 May
Patlıcanlı ayçöreği, çalışan biri olarak haftaiçi akşam yemeği sorununa çözüm amacıyla yaptığım bir yiyecek. Malum kilo sorunları nedeniyle iş çıkışı akşam geç saatlerde fazla yememeye çalışıyoruz aşçı yamağı ile, gerçi blog çalışmaları engel oluyor ama iradeli davranmaya çalışıyoruz:) Ayçöreğinin yanında sıcak bir çorba ile akşam menüsünü tamamlıyoruz. Ayçöreği sebzeli olunca sebze ve karbonhidrat ihtiyacını karşılıyor. Az miktarda yağ ve patates ile hazırlanan hamurda un miktarı da az oluyor yani hafif bir çörek elde ediyoruz. Ben normal un ile yaptım ama kepekli unla da yapılabilir. Tarif şöyle;
Malzemeler:(24 adet çörek için)
-3 adet haşlanmış patates (patatesler küçük ise 4 adet)
-100 gr tereyağ
-1 küçük çay bardağı yoğurt
-1 yumurta
-2 su bardağı un
-1 adet soğan
-3 adet patlıcan
-2 yemek kaşığı sıvıyağ
-2 diş sarmısak
-2 adet domates
-Tuz, pulbiber ve karabiber
-Üzeri için susam, haşhaş veya çörekotu
Yapılışı:
Öncelikle ayçöreğinin içini hazırlıyoruz. Patlıcanları soyup, küp şeklinde doğrayıp, tuzlu suda bekletiyoruz. Soğan ve sarmısağı doğrayıp, sıvıyağda 1-2 dakika kavuruyoruz ve süzdüğümüz patlıcanları ekliyoruz. Domateslerin kabuklarını soyup doğrayarak ilave ediyoruz ve domateslerin suyu tamamen kaybolana ve patlıcanlar yumuşayana kadar pişiriyoruz. Tuz ve baharatını ekleyip, ocaktan alıyoruz.
İç soğurken haşlayıp kabuklarını soyduğumuz patatesleri çatalla ezip, tereyağ, yumurta akı, yoğurt ve unla yoğurup yumuşak bir hamur elde ediyoruz. Hamuru 4 eşit parçaya bölüp, her parçayı yarım cm kalınlığında açıyoruz ve 6 eşit üçgen şeklinde kesiyoruz, geniş kısmına patlıcanlı içi koyup, yuvarlayarak sarıyoruz ve ay şekli veriyoruz. Diğer 3 parça içinde aynı işlemi tekrarlayıp, üzerine yumurta sarısı sürüyoruz ve haşhaş, çörekotu veya susam serpiştiriyoruz. Yağlı kağıt koyduğumuz tepsiye dizdiğimiz ayçöreklerimizi önceden ısıttığımız fırında üzeri kızarana kadar yaklaşık 30 dakika pişiriyoruz. Afiyet olsun…

MEYVELİ, KEK KURABİYE

11 May
Son derece pratik bir kurabiye, tabii kek de diyebiliriz… Arkadaşlarımızın getirdiği keki nasıl tüketebiliriz diye düşünürken bunlar çıktı ortaya. Fırınlanmış çileğin tadını bu kadar seveceğimi düşünmezdim, denemenizi tavsiye ederim. Ben meyveli pastane keki ile yaptım, siz isterseniz hazır pasta tabanlarıyla veya biteremediğiniz kekleri farklı sunumla tüketmek amacıyla ev yapımı kekle yapabilirsiniz. Vereceğim ölçüler hazır pasta tabanlarının yarısı için yeterlidir, ölçüyü buna göre ayarlayabilirsiniz. Tarifimiz:
Malzemeler:
-1/2 pasta tabanı(kakaolu, sade olabilir) veya başka bir kek
-1 adet yumurta
-1 çay bardağı hindistan cevizi
-1 çay bardağı şeker
-1/2 çay bardağı sıvıyağ
-7-8 adet çilek, 1 adet muz
-1/2 çay bardağı fındık(ceviz veya badem de olabilir)
Yapılışı:
Yumurtamızı mikserde şekerle birlikte çırpıyoruz. Karışım homojenleşince, sıvıyağ ve hindistan cevizini ekliyoruz ve iyice karıştırıyoruz. Kekimizin üzerine dilimlediğimiz meyveleri yerleştiriyoruz ve üzerine karışımımızı döküp en üste fındıkları koyup, önceden ısıttığımız 170 derce fırında 20 dakika pişiriyoruz. Ben dikdörtgen olan keki kurabiye kalıpları ile kestim, hazır kekin bir katını kesmeden kullanabilir veya porsiyonluk servisler için kalıplarla kesebiliriz. Tarif bu kadar kolay ve kısa sürede hazırlanabiliyor. Afiyet olsun…

SEMİZOTU TÜRLÜSÜ

10 May
Semizotunu salata olarak çoğumuz tüketiyoruz. Ama yemeğinin de çok sağlıklı ve lezzetli olduğunu söylemeliyim. Ayrıca havuçla birlikte tüketildiğinde zayaflamaya yardımcı olduğunu öğrendim. Kısaca tam bir diyet yemeği oluyor bu sebzeden. Tabii ben de semizotuna havuç koymayı ihmal etmedim ama annemin yaptığı yemeği de çok özlediğimi söylemeden edemeyeceğim. (Annem yazları kabak çiçekleri ile birlikte yemeğini yapar, maalesef kabak çiçeğinin zamanı değil ayrıca da İstanbul’da bulmak zor.) Benim yaptığım da anneminkine yakın ama daha çok semizotu türlüsü gibi oldu. Tarif şöyle;

Malzemeler

-1 demet semizotu
-1 adet havuç
-1 adet kabak
-1 adet patates
-1 adet soğan
-2 diş sarmısak
-1 adet kırmızı biber
-2 adet domates
-2 yemek kaşığı sıvıyağ
-Tuz, karabiber, pulbiber

Yapılışı:

Pekçok yemekte olduğu gibi, ince doğradığımız soğanları sıvıyağda hafif kavuruyoruz ve sırasıyla doğranmış sarmısak, havuç, biber, patates ve kabaklarımızı ekliyoruz. Bunlar biraz kavrulunca kabuklarını soyup, doğradığımız domateslerimizi koyup, pişirmeye devam ediyoruz. Son olarak yıkayıp, doğradığımız semizotunu ilave edip, 1 su bardağı su, tuz ve baharat ayarlamalarımızı yapıp, sebzeler yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz. Yoğurt ile birlikte servis yapıyoruz. Afiyet olsun…

DEREOTLU VE KAYMAKLI POĞAÇA

8 May

Kaymaklı poğaça yapma fikri, kahvaltıdan kalan kaymakları nasıl bitirebiliriz arayışındayken, Portakal Ağacı’ndan verilen linkle tarif defterinde gördüğüm tarifle oluştu. Tadının çok güzel olduğu yorumu yapılmıştı ve ben de denemeye karar verdim. En beğendiğim poğaça tarifim oluştu böylece. Denemelerimi arttırarak poğaçaları mısır unuyla, kepekli unla denedim, ayrıca aşağıdaki fotoğrafta görebileceğiniz gibi otlu ve pestolu çeşitlerini de yaptım. Vereceğim tarifte ise içini dereotlu hazırladım, aynı hamura dereotu ve maydonozu ince doğrayarak karıştırıp otlu poğaçalar da yapabiliriz. Tarif şöyle;
Malzemeler:
-200 gr kaymak(bir rulo kaymak)
-1 adet yumurta
-1 çay bardağı sıvıyağ
-100 gr tereyağ
-1/2 çay bardağı süt
-10 gr yaş maya (Yarım paket)
-2 tatlı kaşığı şeker
-1 tatlı kaşığı tuz
– 2,5-3 su bardağı kadar un
-5-6 dal dereotu
-100 gr beyaz peynir
-Çörekotu, susam veya haşhaş tohumu
Yapılışı:
Öncelikle sütümüzü ılıtıp, mayayı içine koyup, eritiyoruz. Karıştırma kabımızda yumurta sarısı, dereotu, peynir ve un hariç kalan malzemeleri karıştırıp, erittiğimiz mayayı da ekliyoruz. Unu yavaş yavaş ekleyerek yumuşak bir hamur elde ediyoruz. Hamurumuzu sıcak bir ortamda mayalanması için 30-40 dakika bekletiyoruz. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alıp, elimizde açıp, içlerine doğradığımız dereotu ile karıştırdığımız beyaz peynirlerimizden koyup, yuvarlayarak kapatıyoruz. (Klasik poğaça şeklinde de yapabiliriz) Yağlı kağıt yerleştirdiğimiz tepsiye diziyoruz ve üzerlerine yumurta sarısı sürüp, çörekotu, susam veya haşhaş tohumu serpiştirip, önceden ısıttığımız 170 derece fırında üzerleri kızarana kadar pişiriyoruz. Ben 30 dakika kadar pişirdim ve bu ölçülerle 22 adet poğaçam oldu. Afiyet olsun…