Arşiv | ÇORBALAR RSS feed for this section

>YAYLA ÇORBASI

21 Şub

>

Yayla Çorbası
Şu sıralar sanırım herşeyi mecburen yapıyorum. Yanlış anlaşılmayayım, içimde istek var, bir sürü şeyi düşünüp yapma isteğim var, ki bunların arasında yeni tarifler de var, ama enerjim çok az gibi geliyor. Havalardan mı, yoksa geçirdiğim soğuk algınlığından sonra kalan halsizlikten mi anlayamadım, planlarımı gerçekleştiremiyorum, yakın zamanda geçmesini ve isteğini duyduğum şeyleri yapmak için kendimi enerjik hissetmeyi umuyorum.

Az miktarda hissettiğim enerjimi işe gelip, gitmek ve evdeki hayatı sürdürmek için gereken şeylere ayırınca, yemek hazırlıkları için tercihim daha çok pratik şeylere kaydı, yazdan dondurduklarım ve pratik ve genelde bakliyat içeren çorbalarla menü oluşturuyorum.

Bu pratik tariflerden biri de yayla çorbası. Aslında anne evimde pek pişen bir çorba değildir, onun yerine annemin nefis “tahıllı yoğurt çorbası” pişer kışın sık sık. Annemin çorbasını çok sevsemde, bugün tarifini yazdığım yayla çorbasından biraz daha zahmetli, pişme süresinin daha uzun olması nedeniyle, Hatsum’un sıklıkla yaptığı bu çorbayı yapar oldum. Evde hafifçe ekşimiş yoğurt varsa hemen bu çorbaya dönüşüveriyor. Tabi burada yoğurdumuzu evde yaptığımı ve hazırlar gibi dayanıklı olmadığı için, bazen ekşime sürecine girebildiğini belirtmeliyim. Bu çorbaya bir de eşimin isteği üzerine buzlukta genelde bulunan haşlanmış nohuttan da bir avuç ilave ediyorum. Sizler de isterseniz bakliyat zenginliği için nohut veya yeşil mercimek ilavesi yapabilirsiniz. Bu soğuk haftaya çok uyacak sıcak tarifimiz şöye;
Malzemeler:

– 1 çay bardağı pirinç
– 2 su bardağı yoğurt
– 1 adet yumurta
– 1 çorba kaşığı un
– 1 yemek kaşığı tereyağ
– 1 tatlı kaşığı kuru nane
– 1 tatlı kaşığı salça
– Tuz ve pulbiber

Yapılışı:

Yıkanmış pirincimizi haşlıyoruz. Derin bir kasede yoğurdumuzu, yumurtamızı ve unumuzu iyice çırpıyoruz. Haşlanmış pirince biraz soğuk su ilave edip, bu karışımdan yoğurt karışıma biraz su ekleyip karıştırıyoruz. Bunun amacı yoğurdun, birden çok sıcakla temas ederek kesilmesini önlemek, yoğurt karışımını ılık hale getirince, pirincin üzerine yavaş yavaş ve sürekli karıştırarak ekliyoruz. Daha sonra 1 su bardağı su ve tuz ilave ederek çorbanın kıvamını ayarlıyoruz ve kaynayana kadar karıştırmaya devam ediyoruz. Eklediğimiz su az gelmişse istediğimiz kıvama gelene kadar kaynamış su ekleyebiliriz. 5 dakika kadar kaynadıktan sonra ocaktan alıyoruz. Ayrı bir tavada tereyağımızı eritip, nanemizi ve pulbiberi ekliyoruz, sonra salçamızı ekleyip, 1 kaşık su ile çorbamızın sosunu hazırlıyoruz. Servis kaselerine aldığımız çorbamızın üzerine sosunu ilave edip, taze ve kuru nane yapraklarıyla süslüyoruz. Afiyet olsun…

Not: Çorbanın sosunu tüm çorbaya ekleyip, karıştırarak salçalı olarak da servis edebileceğiniz gibi, sosu sadece tereyağı ve nane ile hazırlayıp, beyaz bir çorba olarak da içebilirsiniz.

Yayla Çorbası

Reklam

PORTAKALLI MERCİMEK ÇORBASI

27 Şub

Portakallı mercimek çorbası da eski tariflerimden biridir. Bu tarifi de herkesin uyguladığı bir tarif olması nedeniyle yazmamıştım ama son zamanlarda konuştuğum bir kaç kişi portakal suyu kullanmadıklarını, tarifi yazmamın güzel olacağını söyleyince paylaşmaya karar verdim. Tarif aslında annemin klasik mercimek çorbası, ben sadece eski iş arkadaşlarımdan birinin önerisi üzerine portakal suyu eklemeye başladım ve en sevdiğim çorbalardan birini elde etmiş oldum. Bu çorbanın lezzet olarak farkı hafif tatlı olması ve portakal aromasını hissettirmesi, eğer sizlere hitap edeceğini düşünüyorsanız mutlaka denemizi öneririm, yoksa da çorbanın bazını normal mercimek çorbası olarak hazırlayabilirsiniz. Sonrasında salça ve nane koymadan blenderdan geçirirseniz “süzme mercimek çorbası” elde etmiş olursunuz. Kısaca aynı tarifle 3 farklı çorba hazırlamak mümkün. Havaların oldukça soğuk geçtiği şu günlerde sanırım hepimiz mutfağında bir tencere çorba kaynıyordur. 1-2 ufak farkla yeni çorbalar için pratik tariflerimiz şöyle;

Malzemeler: (6 kişilik)

– 1 su bardağı kırmızı mercimek
– 1 orta boy soğan
– 1 büyük veya 2 küçük havuç
– 1 orta boy patates
– 2 yemek kaşığı zeytinyağı
– 1 tatlı kaşığı nane
– 2 çay kaşığı tuz
– 1 tatlı kaşığı domates salçası
– 1 çay kaşığı pul biber
– 1 portakalın suyu (1 çay bardağı)

Yapılışı:

Düdüklü tencerimizde veya normal bir tencerede ayıklanıp, yıkanmış kırmızı mercimeğimizi, doğranmış soğanımızı, dilimlenmiş patates ve havucumuzu üzerlerini geçecek kadar su ilave ederek haşlıyoruz. Tüm malzememiz yumuşayınca blenderdan geçiriyoruz. (Bu aşamada çorbamızı yağ ve tuz ilave ederek kaynatıp, gerekiyorsa kaynamış su ilavesi ile kıvamını ayarlayarak, limon ve pul biberle servis edersek süzme mercimek çorbası hazırlamış oluruz.) Ayrı bir tavada zeytinyağımız ile nane ve salçamızı kavuruyoruz ve çorbamızın içine ilave ediyoruz. Tuz ve pul biberi de ekleyip normalden biraz daha yoğun bir kavama gelene kadar kaynamış su ilavesi ile kaynatıyoruz. Çorbamız pişince 1 çay bardağı portakal suyunu ekleyip, karıştırdıktan sonra ocaktan alıyoruz. Servis yaparken portakal dilimleri ve pul biberle süsleyebiliriz. Afiyet olsun…

KABAK ÇORBASI

16 Ağu

Yaz biterken yaz daveti soframızdan bir tarif…. Kabak çorbası, lezzetli, sağlıklı ve hafif. Önceki yazımda da bahsettiğim gibi misafirlerimiz yediklerine dikkat eden kişilerden oluşuyordu, bu nedenle sağlıklı ve hafif olmasına oldukça özen göstererek hazırladım menümüzü. Çorba olarak ilk defa yaptığım kabak çok beğenildi. Kabak yaz sebzesi olsa da istenirse kışın da uygulanabilecek tarifimiz şöyle;

Malzemeler:

-3 adet kabak
-1 orta boy soğan
-2-3 diş sarmısak
-1 yemek kaşığı un
-2 yemek kaşığı zeytinyağı
-2 su bardağı süt
-Tuz, az karabiber
-1-2 dal dereotu
-1 yemek kaşığı toz parmesan

Yapılışı:

Kabaklarımızın kabuklarını soyup, rendeliyoruz. Tenceremizde ince doğradığımız soğanımızı, zeytinyağımız ile hafifçe kavurduktan sonra, ince kıydığımız sarmısaklarımızı ekliyoruz. Bu aşamada unumuzu da ekleyip, 1-2 dakika karıştırarak kavuruyoruz ve sütümüzü ilave ediyoruz. Kabaklarımızı da ekledikten sonra 2 su bardağı kaynamış su ekleyip, kaynamaya bırakıyoruz. Kabaklarımız pişince tuz ve karabiberimizi koyup, ocaktan alıyoruz. Blenderdan geçirdiğimiz çorbamızı dereotu yaprakları ve parmesan peyniri ile servis yapıyoruz. Afiyet olsun…

Not: İsternirse çorbaya limon suyu, kıyılmış dereotu ve naneden oluşan bir sos hazırlayabilirsiniz. Çorbamız nane ve dereotu ile çok lezzetli oluyor.

SAĞLIK ÇORBASI

30 Nis
Geçen haftaki aşırı sıcaklardan sonra, hava birden soğudu, kaloriferler tekrar yanmaya başladı ve bizde yeniden kışlıklara büründük. Ama dün öğlen dışarı çıktığımda anladım ki havalar ısınıyor ve sanırım baharı yaşayamadan yaza geçeceğiz.
Geçen hafta hava soğuyunca bizde sıcak birşeyler içelim dedik ve uzun süredir yapmayı istediğim sağlık çorbasını denedim. Tarif Hatsum’dan, sağlık çorbası denmesinin nedeni sanırım bol sebzeli bir çorba olması, ayrıca içinde krema bulunmadığı, yağ miktarı çok az olduğu için hafif de bir çorba. Belki şimdilerde soğuklar bitti ama bu tarifi soğuk günler ve çocuklarınız için denemenizi öneririm. Tarifimiz şöyle;

Malzemeler:

-3 adet patates (yaklaşık 750 gr)
-1 adet havuç
-2 orta boy soğan
-2-3 diş sarmısak (ben ekledim)
-1 su bardağı tel şehriye
-2 yemek kaşığı zeytinyağı
-Yarım demet dereotu
-5 su bardağı su + 3 su bardağı et suyu (hepsini su kullanabilirsiniz)
-Tuz, karabiber

Yapılışı:

Kabuklarını soyduğumuz patates, havuç, sarmısak ve soğanımızı küçük küçük doğrayıp, zeytinyağımız ile tencerede 4-5 dakika kavuruyoruz. Sonra etsuyu + normal suyumuzu ilave edip, kaynamaya bırakıyoruz. (İsterseniz etsuyu tabletlerden yarım olarak kullanabilirsiniz, normal su ile birlikte) Sebzelerimiz haşlanıp, yumuşayınca, ocaktan alıyoruz ve blenderdan geçirerek püre haline getiriyoruz. Tekrar ocağa alıp, tuzunu, karabiberini ve tel şehriyemizi ekliyoruz ve şehriyeler yumuşayana kadar pişirmeye devam ediyoruz. (Gerekirse kıvamını ayarlamak için biraz daha kaynamış su ilave edebiliriz) Tel şehriyelerimiz yumuşayınca ocaktan alıp, ince kıydığımız dereotunu ekliyoruz. Servis yaparken üzerine dereotu serpiştirebiliriz. Afiyet olsun…

TAHILLI YOĞURT ÇORBASI

23 Mar
Yeni anne Lama’nın, konusu hepimiz için faydalı olan etkinliğinin son günü de geldi, ben bu etkinliğe uzun süredir bekleyen bir tarifle katılmak istiyorum. Tarif yine annemden. Bizim evde özellikle kışları oldukça sık pişirilen yoğurt çorbası. Bu çorbanın yaygın ismi yoğurt çorbası ama içimden böyle demek gelmedi, çünkü o zaman basit bir çorba gibi düşünülebilir, oysa bu çorba oldukça lezzetli ve içindeki tahıllar nedeniyle besleyici bir çorba. Yapımı da biraz zahmetli olduğu için açıkcası ben pek yapmıyorum. Annem geldiğinde veya eve gittiğimde mutlaka istediğim bir yemek oluyor. Bu kadar reklam yaptıktan sonra gelelim çorbamızın tarifine;

Malzemeler:

Malzemeler: (6 kişilik)

-1 kg süzme yoğurt
-1 çay bardağı haşlanmış yarma (aşurelik buğday)
-1 çay bardağı haşlanmış nohut
-1 yumurta
-1 tatlı kaşığı un
-1 çay kaşığı tuz
-1 tatlı kaşığı nane
-1/2 çay bardağı haşlanmış yeşil mercimek
-5-6 bardağı soğuk su

Sosu için:

-1 yemek kaşığı zeytinyağı
-1 tatlı kaşığı nane
-1 yemek kaşığı salça
-1 yemek kaşığı su
Yapılışı:
Öncelikle malzeme listesinde bahsettiğim yarmanın ne olduğunu açıklayacağım. Yarma buğdayın kaynatılıp, kurutulmasından sonra, dövülmesi ile elde edilen bir tahıl, genellikle aşurelik buğday ismiyle tanınıyor ve keşkek yapımında da kullanılıyor. Çorbamızı yapmak için öncelikle yarma ve nohutumuzu haşlıyoruz ancak iyice yumuşamalarına izin vermiyoruz, çünkü çorbamızı pişirirken yumuşamalarını istiyoruz. Derin bir tencerede, süzme yoğurdumuzu, haşlanmış yarmamızı, nohutumuzu ve yumurtamızı karıştıyoruz. Sonra unumuzu, tuzumuzu ve nanemizi ekleyip, tekrar karıştıyoruz ve suyunu ilave edip, pişirmek üzere ocağa alıyoruz. Çorbanın biraz zahmetli olduğundan bahsetmiştim, zahmeti pişirme aşamasında önümüze çıkıyor. Çorbamız kaynayana kadar, sürekli karıştırıyoruz, kaynadıktan sonra yarma ve nohut iyice yumuşayana kadar pişirmeye devam ediyoruz. Bu aşamada daha önceden haşladığımız mercimeğimizi de ekliyoruz. Tüm malzemeler yumuşayıp, çorbamız kıvam alınca ocaktan alıyoruz. Ocaktan alırken taze nanemiz var ise biraz daha doğranmış taze nane ilave edebiliriz. Bundan sonrası için dikkat etmemiz gereken şey çorbanın soğuma süreci, çünkü yoğurt çorbası olduğu için kesilme ihtimali var, bunu önlemek için yine karıştırarak soğutmamız gerekiyor. Annem bu süreci hızlandırmak için, çorba tenceresini, soğuk su dolu bir kaba alır ve karıştırmaya devam eder. Çorba oda sıcaklığına geldikten sonra korkmaya gerek yok. Tabi biz çalışan hanımlar için biraz vakit alacaktır ama bir kere olsun denemenizi tavsiye ederim, eminim lezzetini beğeneceksiniz. Ayrıca bu çorbanın çocuklar için de faydalı olduğunu söylemeye gerek yok sanırım, içindeki tahıllar sayesinde besin değeri yüksek bir yemek oluyor. Çorbamızın sosu ise klasik, az yağ ile nanemizi ve salçamızı kavurup, suyunu ilave edip, kıvamını ayarlıyoruz. Benim fotoğrafımda sos yok maalesef, o gün böyle çekmişim fotoğrafı. Siz damak tadınıza göre ister sosla isterseniz sade olarak hazırlayabilirsiniz. Afiyet olsun…
Çorba meraklıları ayrıca ÇORBALAR bölümünü ziyaret edebilirler.

BALKABAĞI ÇORBASI

24 Oca
Fotoğraflardan daha çok tatlıya benzeyen çorba tarifimizi de sıra geldi. Tam da mevsiminde çorba çeşitliliğini arttırıyoruz. Balkabağı çorbası da Hatsum’un tariflerinden. Ben daha önce başka bir tarifle yapmıştım balkabağı çorbası ama Aşçı Yamağı ve o günlerde bizde olan annemler pek fazla beğenmemişlerdi. Ama bu tarifi Aşçı Yamağı çok beğendi, açıkcası ben de diğerinden daha başarılı buldum, o nedenle artık eski tarifi yazmayı düşünmüyorum. Diğer tarif biraz klasik sayılabilecek balkabağı muskat ikilisini içinde barındırıyordu, bu tarifte ise defne yaprağı var. Tarifimiz şöyle;

Malzemeler: (6 kişilik)

– 750 gr temizlenmiş balkabağı
– 2 diş sarmısak
– 1 orta boy soğan
– 2 yemek kaşığı zeytinyağı
– 2 su bardağı tavuk suyu ve 2 bardak normal su veya normal su ve bulyon
– 3-4 adet kurutulmuş defne yaprağı
– Karabiber, kimyon, tuz
– 100 ml krema

Yapılışı:

Öncelikle ufak doğradığımız soğan ve sarmısağı hafifçe kavuruyoruz ve doğradığımız balkabaklarını ekliyoruz (benimkiler kuşbaşından iriceydi) Balkabakları biraz kavrulduktan sonra tavuksuyumuzu, suyumuzu ve defne yapraklarını ekleyip, balkabağının haşlanmasını bekliyoruz. Balkabakları yumuşayınca, defne yapraklarını içinden çıkarıp, blendardan geçiriyoruz. Sonra tuz, karabiber ve kimyon ekliyoruz. Ben burada bahsettiğim baharat karışımından kullandım. Hatsum kimyonla yapmıştı. Çorbamız tekrar kaynayınca kremamızı ekleyip kıvamını ayarlıyoruz. Eğer kıvamı çok yoğun gelirse, sıcak su veya krema ilavesi ile ayarlayabiliriz. Afiyet olsun….

PATATES ÇORBASI

14 Oca

Kış günlerinin vazgeçilmezi çorba…. Hepimizin tarif defterinde sevdiği ve güzel yaptığı çorbalar vardır. Ben de kendiminkilerini sizlerle paylaşıyorum ve yenilerini eklemeye çalışıyorum. Bu konuda en büyük destekçim de Hatsum, bana deneyip, beğendiği çorbaların tarifini veriyor, ben de deniyor ve fotoğraflayarak sizlere yazıyorum. Yani Hatsum’un tarifleri en az iki kere denemiş oluyor o nedenle damak tadınıza uygunsa rahatlıkla yapabileceğiniz seçenekler oluyor.
Patates çorbası çok pratik ve lezzetli bir tarif, bu da Hatsum’un tarifi, sırada ise Hatsum’dan sağlık çorbası ve balkabağı çorbası var. Patates çorbasının tarifi ise şöyle;

Malzemeler: ( 4 kişilik)

-4 orta boy patates
-1 orta boy soğan
-2 diş sarmısak
-1 yemek kaşığı un
-1 yemek kaşığı zeytinyağı
-4 su bardağı et veya tavuk suyu ( su+bulyon da olabilir)
-1 yemek kaşığı kuru nane
-100 ml krema
-Tuz

Yapılışı:

Patateslerimizi soyup, küp şeklinde doğruyoruz. İnce doğradığımız soğanı unumuzla beraber, zeytinyağında kavuruyoruz. Sonra patateslerimizi ekleyip, et suyumuzla patatesler yumuşayana kadar pişiriyoruz. Ocaktan aldığımız çorbanın içinden patateslerin 1/3 ‘ü kadarını kevgir ile ayrı bir kaba alıyoruz ve çorbanın geri kalanını blenderdan geçiriyoruz. Çorbamızı tekrar ocağa alıp, ayırdığımız patatesleri, tuzumuzu, kuru naneyi ve kremamızı ekliyoruz ve tekrar kaynayana kadar pişiriyoruz. Çorbamızı servis yaparken de kuru nane ilave edebiliriz. Afiyet olsun…

KEREVİZ ÇORBASI VE BİR TUTAM BAHARAT

11 Ara
İstanbul’da geçen sene özlediğimiz kışı soğuk bakımından yaşıyoruz, bazılarınız bana kızabilir ama ben kar da yağsın istiyorum. Biliyorum İstanbul’da kar eziyet demek, uzun trafik sıkışıklıkları demek, araç bulamamak demek ama yine de ben karı özledim, en iyisi karlı bir yerlere gitmek…
Bir tutam baharata gelince bu baharatı ilk evlendiğim günlerde Sener Dayımızı ziyarete gittiğimizde beni götürdüğü Beyoğlu’ndaki baharatçıdan almıştım, daha doğrusu Kadir Bey (Bünsa Baharat’ın sahibi) hazırlayıp vermişti, içinde ne olduğunu söylemeksizin, bunu özellikle köfte, kuru fasülye olmak üzere bir çok yemeğe kullanabilirsin dedi. İçinde pek çok baharat bulunan bu karışımı ben de bazı yemeklerimde ve çorbaların bir kısmında kullanıyorum. Yolunuz Çiçek Pasajı’na düşerse Bünsa Baharat’tan (Tel: 0 212 2436265) bu karışımı denemek üzere alabilirsiniz.
Bu soğuk havalarda evde en çok aranan şey sıcacık bir çorba, ben de size bir fincan sıcak çorba öneriyorum;

Malzemeler:(4 kişilik)

-2 orta boy kereviz
-1 adet soğan
-1 diş sarmısak
-1 adet havuç
-1 adet küçük patates
-1 çay bardağı kırmızı mercimek
-1 yemek kaşığı un
-2 yemek kaşığı zeytinyağı
-1 su bardağı süt
-1 yumurta sarısı
-Tuz, karabiber
-1 çay kaşığı özel yemek baharatı

Yapılışı:

Kerevizlerimizi, patatesi ve havucu soyup iri şekilde rendeliyoruz. Kerevizin kararmasını önlemek için en sona bırakmakta fayda var. Soğan ve sarmısağımızı ufak doğrayıp, yıkadığımız kırmızı mercimeği de ekleyerek malzemelerimizi düdüklü tencereye koyup, 5 su bardağı su ekleyip düdüklünün pimi çıktıktan sonra 20 dakika pişirerek hazırlıyoruz. Düdüklü kullanmayacaksak, sebzelerimiz yumuşayana kadar normal bir tencerede pişirebiliriz.Biraz soğuduktan sonra blenderdan geçirip, bekletiyoruz. Ayrı bir tencerede eytinyağımız ile 1 yemek kaşığı unu hafifçe kavuruyoruz ve haşlanmış sebze püremizi ilave ediyoruz. Ayrı bir kapta iyice çırptığımız yumurta sarısı ve süt karışımını çorbamız kaynayınca azar azar çorbamızı sürekli karışıtırarak ilave ediyoruz. Son olarak baharat ve tuzunu ekliyoruz. Kaynadıktan sonra ocaktan alıyoruz. Servis yaparken istersek üzerine kırmızı biber serpiştirebiliriz. Afiyet olsun….

KÖRİLİ TAVUK ÇORBASI

19 Kas
Kışın başlamak üzere olduğu, ama soğuk ve yağmurun kışı aratmadığı şu günlerde, içimizi ısıtacak lezzetli bir çorba tarifini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu çorba da ablamın tarifi, bu nedenle menünün içine Hatsum’un Tarifleri isimli bir bölüm açıyorum, daha öncede Annemin Tarifleri bölümünü oluşturmuştum. Yemek günlüğünüz olunca en yakınlarınızın katkısı kaçınılmaz oluyor. Bu başlıklar altında annemde daha çok yöresel ve Türk Mutfağı’na özgü klasik lezzetleri, ablamınkin de ise dünya mutfaklarından tarifler ve yeni lezzet denemelerine ilişkin tarifler yeralacak.
Bugünkü tarifimiz bütün önyargımla yememe rağmen çok beğendiğim bir çorba tarifi. Ablam yaptığında içemeyeceğimi düşünmüştüm ama tadına bakmam konusunda ısrar edilince, denedim ve çok beğendim, aynı önyargıyı aşçı yamağı da yaşadı, ama o da çok beğendi. Bu nedenle eğer tavuk çorbasından hoşlanmam diyorsanız, yine de bu çorbaya bir şans vermenizi tavsiye ederim. Tavuk çorbası severler ise farklı bir yorumu denemiş olacaklar. Gelelim tarifimize;
Malzemeler:
-150 gr tavuk göğsü
-1 büyük soğan
-2 yemek kaşığı sıvıyağ
-1 tatlı kaşığı köri
-1 yumurta sarısı
-1 kahve fincanı un
-2 su bardağı süt
-1/4 demet dereotu
-Tuz, karabiber
-Pulbiber ve 1 tatlı kaşığı tereyağı (isteğe bağlı)
Yapılışı:
Tavuk göğsümüzü 2,5 su bardağı su ile haşlıyoruz. Haşladıktan sonra, suyunu ayırıp, tavukları küp şeklinde doğruyoruz. Soğanımızı da küp şeklinde doğrayıp, 2 yemek kaşığı sıvıyağ ile tencerimizde kavuruyoruz. Sonra tavuklarımızı da ekliyoruz ve beraberce kavrulduktan sonra 2 bardak tavuk suyunu ekliyoruz. Ayrı bir kapta, yumurta sarısı, köri, un ve sütümüzü pütürsüz bir karışım olacak şekilde çırpıyoruz. Tavuk suyumuz kaynayınca körili karışımı azar azar tencerimize karıştırarak ilave ediyoruz ve kaynayana kadar karıştırarak pişiriyoruz ve ocaktan alıyoruz. Sıcakken doğradığımız dereotunu ekliyoruz. Servis sırasında da istersek erittiğimiz tereyağına eklediğimiz pulbiberi üzerine gezdirebiliriz. Afiyet olsun….

PATATESLİ PIRASA ÇORBASI

17 May
Kış sebzeleri bitti… Gerçi kışın yaşandığı da tartışmalı oldu bu yıl. Pırasa biterken, geçen yıl bayramda yaptığım ve evin tüm üyelerince beğenilen bu çorbayı tekrar yaparak, kolay ve lezzetli tarifi paylaşmak istedim. Pırasa bulursanız bu yıl, olmazsa gelecek kışa denenecekler listenize almanızı tavsiye edeceğim bir tarif. Çorba hafif, sağlıklı ve lezzetli…Aşçı yamağı da ben de yoğun kıvamlı sebze çorbalarını çok seviyoruz ama siz kıvamını ağız tadınıza göre ayarlayabilirsiniz. Tarif şöyle;
Malzemeler:
-1/2 kilo pırasa
-3 orta boy patates
-1 adet havuç
-1 küçük çay bardağı kırmızı mercimek
-1 adet et bulyon veya su yerine etsuyu
-30 gr tereyağ
-Yarımkırmızı biber (üzeri için)
-Az dereotu (üzeri için)
Yapılışı:
Doğradığımız pırasa, patates, havuç ve mercimeğimizi 6 su bardağı su ve etbulyon veya etsuyu ile düdüklü tencerede 20 dakika veya normal tencerede sebzeler ve mercimek yumuşana kadar haşlıyoruz. Biraz soğuduktan sonra blenderdan geçiriyoruz. Ayrı bir tencerede tereyağını eritip, sebzeli karışımı ilave ediyoruz tuz ve baharat ekleyip, kaynayınca ocaktan alıyoruz. Servis yaparken üzerine minik küpler şeklinde doğradığımız kırmızı biber ve ince doğranmış dereotu ilave ediyoruz. Afiyet olsun…