Arşiv | Filmler RSS feed for this section

"JULIE AND JULIA" VE BEN

21 Kas

julie and julia

Aradan bu kadar zaman geçmişken benden yeni bir tarif veya artık yazamıyorum, bıraktım gibi bir açıklama bekliyor olabilirsiniz. Ama bugün için ikisi de doğru değil. Akşam “Julie and Julia” filmini izledim ve evin içinde “I’m Julia Child, Bon Appetit” diye dolaşmaya başladım ve bloga yazmayı planladığım ve erteleyip durduğum yazıları bırakıp, bugünü ve filmi yazmaya karar verdim.

Filmi geçen yazdan beri bekliyordum, pek çoğunuz gibi, 16 ekim olan Türkiye gösterimini de heyecanla bekliyordum, ancak filmin gösterimi ertelendi, ben de bu özel filmi sinemada izleme keyfimden olmamak adına beklemeye devam ettim. Ancak dün hala filmle ilgili bir bilgi olmadığını farkettim ve artık beklemeyeceğim, filmi izleyeceğim diye içimden geçirdim ve bugün sanki aklımdakini okumuşcasına eşim benim için filmi almıştı. Akşam yemeğimiz sırasında keyifle izledik filmi, hakkında çıkan yazılar nedeniyle filmi biliyordum ama izlemek çok güzeldi. Benim gibi yemek meraklısı ve internette yemek günlüğü tutan birinin kendinden birşeyler bulacağı bir film ve mutfağa meraklı olan, farklı olmaktan hoşlananlar ve Meryl Streep hayranlarının kaçırmaması gereken bir film.

Filmi bekleyenler için çok anlatmayacağım, zaten merak edenleriniz hakkında yazılanları okumuştur, ama bilmeyenler için şunları yazabilirim. Film iki gerçek öykünün birleştirilmesi ile oluşturulmuş, Amerikalı efsane aşçı Julia Child’ın hayatının bir bölümü ile, Julia Child’ın yazdığı kitaptaki yemek tariflerini (524 tarif), 365 gün içinde deneyerek, deneyimlerini blogunda anlatan Julie Powell’ın hikayesi.

Filmi aldığı için eşime çok teşekkür ediyorum çünkü film, planlamayı bırakıp, bilgisayar başına geçmemi sağladı. Planlamak diyorum çünkü yazmadığım günlerde de yeni tarifler deniyorum, farklı lezzetler yaratmaya çalışıyorum ve sizlerle paylaşma heyecanını taşıyorum. Ancak ev değişikliği ile birlikte yeni düzen kurma konusunu biraz abarttım sanırım:) Bu arada akşam yemeğinde şinitzel, biberiyeli patates ve fırınlanmış mantar vardı.
Reklam

HAVUÇLU TARÇINLI KEK VE "ISSIZ ADAM"

17 Kas

Şu günlerin beni en fazla etkileyen şeyi “Issız Adam” filmi, son günlerde izlediğim, ne anlatmak istediği belli olmayan birkaç filmden sonra, çok iyi geldi. Çok çok güzel bir film, çıktığımdan beri çok yoğun bir şekilde filmin etkisinde yaşıyorum, arşivi zengin bir arkadaşım sayesinde film müziklerini de edindim ve sürekli dinliyorum. Filme gitmeden önce elimden geldiğince yazılan yorumları okumak istemedim, etkilenmemek adına, bu yazıda da filmin tanıtım sayfasında yeralanlardan daha fazla bir şey olmayacak.

Filmi ilk defa bayram dönüşü evde hasta yatarken, Çağan Irmak ile yapılan bir röportaj sırasında duydum, filmin final sahnesini çektikleri yerde(neresi olduğunu yazmıyorum) konuşuyorlardı. Filmlerini, dizilerini çok beğendiğim Çağan Irmak’ın bu filmine de giderim dedim ama gösterime girdiği ilk günlerde biraz ilgisizdim, geçen akşam sinema planı yaparken, filmin ana karakterlerinden Alper’in kendi restoranının şefi olduğunu okuyunca ( film de yemekler de vardı demekki) tamam hemen gidiyoruz dedim ve eşimle gittik. İkimiz de filmi çok beğendik, öyleki ben aradan sonra, film bitecek sıkıntısını üzerimden atamadım, bu nedenle tekrar gitmeyi bile düşünüyorum. Filme ilgili paylaşacağım tek ipucu bu kek, yapılma sebebi tamamen film, tadı da film kadar zevk verdi bize. Bir de önerim olacak, mümkünse filmi Beyoğlu civarında izleyin, ben yapamadım, pişmanım…

Daha önce yaptığım havuçlu kekten biraz farklı olarak, filmin yarattığı aşkla yaptığım lezzetli kekimin tarifi şöyle;

Malzemeler:

-3 yumurta

-1 su bardağı esmer şeker
-1 büyük boy çay bardağı (aida) sıvıyağ (ben kanola kullandım)
-1 su bardağı yoğurt
-2 yemek kaşığı krema(koymayabilirsiniz)
-3 adet rendelenmiş havuç
-1 yemek kaşığı tarçın
-1 paket vanilya
-1 paket kabartma tozu
-2 su bardağı un

Yapılışı:

Kekimizin malzemelerini önceden hazırlayarak, oda sıcaklığına getiriyoruz. Yumurtalarımızla, şekerimizi krema kıvamına gelene kadar çırptıktan sonra, yoğurt, sıvıyağ ve kremamızı ekliyoruz. Sonra kabartma tozu ve vanilya ile karıştırdığımız unumuzu 3-4 parçada ekleyerek çırpmaya devam ediyoruz. Tarçınımızı da ekledikten sonra, son olarak rendelenmiş havucumuzu da ekleyip çırpmayı bırakıyoruz. Yağlanmış kalıbımıza döktüğümüz kekimizi önceden ısıtılmış 150-160 derece fırında pişiriyoruz. Fırından çıkarınca, oda sıcaklığına gelene kadar bekleyip, kekimizi kalıptan çıkarıyoruz. Afiyet olsun ve iyi seyirler…

Not: Kekimi bütün 6-8 kişilik kalıbın yanısıra, fotoğraftaki minik kalıpla pişirdim. Şeker hamurundan yaptığım minik havuçlar ve çubuk tarçınla görüntüledim.

AŞÇI YAMAĞI’NIN ELİNDEN RATATOUILLE

11 Kas

Tatile çıktığımız haftaonu, Bozcaada’da Mitos’da güneşlenirken, Hürriyet’in Pazar ekinde her zaman yaptığım gibi Arman Kırım’ın yazısını okuyordum. Yazı Ratatouille isimli film hakkındaydı. Filmden daha önce Yaman Ayşe bahsetmişti. Arman Kırım’ın yazısını da okuyunca İstanbul’a dönüş ilk iş filme gideceğim diye karar verdim ve öyle de yaptım. Filmi izlerken aşçı yamağı filme ismini veren yemeğin nasıl yapıldığını sordu, ben de ona tatilde okuduğumuz yazıyı hatırlatınca, en kısa zamanda yapalım dedi, ama o kısa zaman bir türlü geçmedi:) Durum böyle olunca ben de aşçı yamağının elinden yemek yiyeyim dedim ve onu mutfağa kapattım:) Malzeme listesini verdim ve pişirme sürecinde yardımcı oldum ve mis kokulu yemeğimizi birlikte hazırladık. Evi saran koku tarifsizdi, lezzeti de bir o kadar güzeldi, sağlıklı, lezzetli bir yemek daha menümüze girmiş oldu.
Ratatouille, güney Fransa’nın Akdeniz kıyılarında bulunan Provence mutfağına ait bir yemek. Tek başına tüketilebileceği gibi ızgaraların yanına da çok yakışacağını düşünüyorum. Arman Kırım’ın tarifiyle ratatouille aşağıda;

Malzemeler:

-2 çorba kaşığı zeytinyağı
-2 diş dövülmüş sarımsak
-1 büyük soğan, dörde bölünüp ince kıyılmış
-1 küçük patlıcan, küp şeklinde doğranmış
-2 dolmalık biber, irice doğranmış
-3-4 tane küçük kabak, temizlenip ince halkalar şeklinde doğranmış
-4 büyük domates, soyulup irice doğranmış
-1 tatlı kaşığı kuru fesleğen
-1 çay kaşığı kuru kekik
-2 tatlı kaşığı kıyılmış taze maydanoz

Yapılışı:

Büyükçe bir tencerede orta ateş üzerinde zeytinyağını ısıtıp, sarmısak ve soğanı ekleyip yumuşayana dek 6-7 dakika kavuruyoruz. Patlıcanları ekleyip her taraflarına zeytinyağı değecek şekilde karıştırarak biraz kavuruyoruz. Biberleri de ekleyip karıştırmaya devam ediyoruz. Bir defne yaprağı koyup kapağı kapalı olarak kısık ateşte 10 dakika pişiriyoruz. Domates, kabak, kekik ve fesleğeni ekleyip, iyice karıştırıyoruz ve kısık ateşte patlıcanlar pişene dek (yaklaşık 15 dakika) pişiriyoruz. Ocaktan alınca veya servis yaparken doğranmış maydanozları ekliyoruz. Afiyet olsun…