Arşiv | Sıcak İçecekler RSS feed for this section

SARAY USULÜ LOHUSA ŞERBETİ

7 May

Blogu güncelleme hızımın devam etmesini dileyerek, blogda daha önce de yer alan lohusa şerbetinin farklı ve daha baharatlı bir tarifini paylaşıyorum. Lohusa Şerbetinin bugün yazılmasının özel bir nedeni var, sevgili arkadaşım Selen bu hafta 2. bebeğini doğuracak hayırlısıyla, ben de onun lohusa şerbetini kaynatacağım. Bu tarif benim doğumumda da kullandığımız tarif ve ayrıca geçen sene Sofra Dergisi’nin “Doğum Gelenekleri” konusuyla Yağmur ile birlikte yer aldığımız Şubat 2012 sayısında yayınlanmıştı.

Tarife geçmeden önce, bundan 5 yıl önce yazdığım tarifte de yazdığım geleneksel özelliklerinden bahsetmek istiyorum. Lohusa şerbeti, yeni doğan bebek için gözü aydın ziyaretine gelenlere ikram edilen bir içecek, anne için süt arttırıcı özelliğe sahip ve aynı zamanda da içindeki baharatlar nedeniyle bağışıklık sistemini de güçlendirir. Sıcak veya soğuk olarak ikram edilebilen şerbetin üzerine servis yapılırken, (daha yaygın olarak badem olmak üzere) dövülmüş veya file badem, fındık ve ceviz serpiştirilir. Eskiden eve gelen misafirler dışında akraba ve tanıdıkların evlerine de gönderilirmiş. Ayrıca şerbetin ikram edildiği sürahiye kırmızı tülbent bağlanırmış, tülbentin bağlama yeri bebeğin cinsiyeti kız ise kapağı, erkek ise boğaz kısmı olurmuş, günümüzde bu adet, sürahiye pembe veya mavi kurdele bağlanarak uygulanmakta. Ayrıca tatlı olan bu şerbetin yanında peksimet ikram edilirmiş. Benim doğumumda ise şerbetin yanında şurada tarifi yeralan kızım Yağmur’un isim harflerinden oluşan tuzlu kurabiyeyi ikram etmiştik.

Lohusa şerbetinin temel malzemeleri tarçın, karanfil, su, şeker ve lohusa şekeri denilen kızamık şekeri, benim tarifim ise daha çok baharatın kullanıldığı saray usulü lohusa şerbeti,  tarifimiz ise şöyle;

Malzemeler: (15-20 kişilik)

– 3 adet çubuk tarçın
– 12 adet karanfil
– 3 kök zencefil
– 2 kök havlucan
– 2 kök zerdeçal
– 2 adet muskat
– 5-6 adet karabiber
– 5-6 adet yenibahar
– Kibrit kutusu büyüklüğünde kızamık şekeri
– 1 su bardağı toz şeker
– 2 litre su
– Servis için dövülmüş badem

Yapılışı:

Tüm baharatları tozu gidecek şekilde yıkadıktan sonra, bir tülbent parçasına bağlayarak, derin bir tenceredeki 2 litre suyun içine atıp, 30-40 dakika kaynatıyoruz. Daha sonra toz şeker ve kızamık şekerini ilave ediyoruz. Şekerler eriyince ocaktan alıyoruz ve baharatları içinden çıkarıyoruz. Şerbetimizin içine baharat parçaları kaçmışsa süzüyoruz. Lohusa Şerbetini sıcak veya soğuk olarak, dövülmüş badem ile birlikte servis ediyoruz. Afiyet olsun…

Reklam

HOŞGELDİN BEBEK VE LOHUSA ŞERBETİ

30 Nis
Hoşgeldin Bebek etkinliğimizde anne adayı Yumurta Sepeti Aslı’nın blogunda gerçekleştiriliyor. Bu etkinlik için ne hazırlayacağıma bir türlü karar veremedim. Pek çok arkadaşım gibi ben de süslü kurabiyeler yapmayı istedim, biliyorum ki herkesin yorumu farklı, zevki farklı ve ortaya aynı tarifler bile olsa çeşit çeşit kurabiyeler çıkacaktı ama sonradan farklı birşeyler yapayım istedim ve aklıma 3 sene kadar önce doğum yapan iki arkadaşım için güzel bir lohusa şerbeti tarifi arayışım geldi. Arkadaşlarım doğum yaptığında adet yerini bulsun diye ve biraz da duruma espri katmak amacıyla aramıştım bu tarifi ve pek çok tarife rastlamıştım ve bir kaçını harmanlayıp, şerbetimi yapmıştım. Bu nedenle benim gibi lohusa şerbeti tarifi arayan ve yapmak isteyenlere denenmiş, başarılı bir tarif vermek istedim. Ayrıca eskiye dayanan bu geleneğin özelliklerinden de bahsetmek istedim.
Lohusa şerbeti doğumdan sonra kaynatılır ve doğumu müjdelemek için sürahilerle akrabalara, yakın dostlara, komşulara gönderilirmiş. Bebek erkek ise sürahinin boynuna kırmızı kurdele, kız ise ağzına gaz boyaması denilen kırmızı tülbent bağlanırmış, daha sonraki günlerde gözaydına gelen konuklara da gümüş zarflı bardaklarla ikram edilirmiş. Şerbet tatlı olduğu için yanında peksimet veya galeta ikram edilirmiş. Bebek bekleyen arkadaşlara duyurulur:)
Biz bu kadarını yapmadık ama lohusa şerbetini de tatmış olduk.
O günlerde hava sıcak olduğu için lohusa şerbetini soğuk içmiştik, ama geçen kış doğum yapan bir arkadaşımın annesinin hazırladığı sıcak şerbeti daha çok sevmiştim. Gerçi sıcak olması ve üzerine serpiştirilmiş badem, ceviz haricinde, yapılışında pek fark yoktu, ama artık doğum yapan arkadaşlar mevsimine göre istedikleri tarifi kullanabilirler. Aşağıda verdiğim ölçülerle kullanılacak bardağa göre değişecektir ama yaklaşık 15-20 kişilik şerbet hazırlayabilirsiniz. Ben ölçüyü azaltarak yaptım. Tarifimiz şöyle;

Malzemeler:

– 250 gr lohusa şekeri
– 2,5 su bardağı toz şeker
– 10 bardak su
– 10 tane karanfil
– 2-3 parça çubuk tarçın
– 1 çay bardağı kabukları soyulmuş badem içi
– 1 çay bardağı dövülmüş ceviz
– Toz tarçın

Yapılışı:

Suyumuzu uygun bir tencereye alıp, içine toz şeker ve lohusa şekerimizi ekliyoruz. Ufak bir tülbente bağladığımız çubuk tarçın ve karanfillerimizi de içine atıp, kaynayana kadar pişiriyoruz. Kaynayıp, biraz kıvam alınca-koyulaşma olmayacak- içine bademlerimizi ekleyip, ocaktan alıyoruz. Tülbentimizi içinden alıp, gerekiyorsa süzgeçten geçiriyoruz. Bundan sonra şerbetimizi eğer sıcak ikram edeceksek, üzerine dövülmüş ceviz serpiştiriyoruz. Soğuk ikram edeceksek, isteğe bağlı olarak cevizin yanısıra tarçın serpiştirebiliriz. Afiyet olsun…

Not: Kız bebek içinde erkek bebek içinde kırmızı kullanıldığı için ben de sürahimi kırmızı kurdele ile süsledim.

BU SOĞUK HAVADA NE YAPILIR? TABİ Kİ SALEP

6 Oca
Sonunda dört gözle beklediğim kar da yağdı, gerçi şöyle lapa lapa yağsın ben de pencereden izleyeyim istiyordum ama bu da güzel geldi. Tabi soğuk hava ve kaygan yollar bizi eve mahkum edince Aşçı Yamağı ile keyifli bir cumartesi geçirmeye çalıştık. Bu keyifteki en büyük pay bol tarçınlı salepe aitti. Salepin bir tür orkidenin yumrularından elde edildiğini ve bu türün bizim Anadolu topraklarında bulunduğunu, maalesef türlerinin tükenme tehlikesi olduğunu biliyor muydunuz? İşte gerçek salep bu nedenle pahalı, ben saf salepimi Beyoğlu’ndaki Bünsa Baharat’tan aldım ve azar azar kullanıyorum. Ev yapımı salep tarifimiz şöyle;

Malzemeler:

-1 çay kaşığı salep
-1 tatlı kaşığı nişasta
-1 litre süt
-3 yemek kaşığı şeker (arttırıp, azaltabilirsiniz)
-Tarçın

Yapılışı:

Salep, şeker ve nişastayı karıştırıp, sütümüzü azar azar ekliyoruz ve kısık ateşte sürekli karıştırarak pişiriyoruz. Kaynayınca fincanlarımıza alıp, üzerine tarçın serpiştirerek, sıcak sıcak içiyoruz. Tabi ev yapımı salepin kıvamının hazırlar kadar koyu olmadığını ve salep miktarını arttırmanın acı bir tat verdiğini hatırlatmakta fayda var. Benim fincanın yanında görünen güzel ise Yunanistan’dan gelen nefis Kavala kurabiyesi, açıkcası bizim Edirne kurabiyelerinden çok farklı değil ama çok lezzetli. Afiyet olsun…