Arşiv | Nes Ouick (Çalışanlar İçin) RSS feed for this section

TAHİNLİ VE PEYNİRLİ PATLICAN SALATASI

8 Eki

Yağmur’un parti menüsü tariflerine devam. Bu salata patlıcan közlemeyi gerektirdiği için biraz zahmetli olsa da, lezzeti için değer. Orta Doğu, özellikle Lübnan mutfağında, tahin, patlıcan ve yoğurtla hazırlanan mezenin adı babagannush. Biz de ise abagannuş ismiyle yapılan patlıcan mezesinde tahin yok, tarifi daha çok klasik bir patlıcan salatasıninkine yakın, benim tarifim babagannush tarifine benziyor, farklı olarak yoğurt yerine beyaz peynir mevcut. Tarifimiz şöyle;

Malzemeler:

– 4 adet patlıcan
– 2-3 diş sarmısak
– 1/2 çay bardağı tahin
– 100 gr ezine peyniri
– 1 yemek kaşığı zeytinyağı
– 1 limonun suyu
– Tuz, kimyon
– Süslemek için maydanoz

Yapılışı:

Patlıcanları közleyip, kabuklarını soyup, çatal yardımıyla iyice eziyoruz, peynirimizi ve sarmısaklarımızı da eziyoruz, tahini de ekleyerek tüm malzemelerimizi derin bir kasede iyice karıştırıyoruz. Limon, tuz ve kimyonu damak tadımıza göre ayarlayarak ilave ediyoruz. Benim yaptığım gibi ufak servis kaplarında porsiyonluk servis hazırlayabilir, maydanoz ile süsleyebilirsiniz. Afiyet olsun…

Not: Çalışanlar pratik olması için hazır közlenmiş patlıcan da kullanılabilir.

GÜNDEM VE YOĞURTLU BULGUR SALATASI

18 Haz
2 haftadır sessiz blog, yeniden yazma heyecanı duyduğum günlerde ülkemizde yaşananlar enerjimi aldı, gelişmeleri takip ederken (tabi ki internet ve sosyal medya üzerinden) keyifle yapılacak şeylere sıra gelmedi. Yaşananlara tepkili, haksızlıklara kızgın, gelecek için kaygılı bir halde daha huzurlu, daha birlikte, daha eşit, daha özgür bir ülke diliyorum daha çok da bir anne olarak…..
Sonuç olarak çok şey düşünsem ve yazmak istesem de burası bir yemek blogu ve öyle kalmasını istiyorum, o nedenle yorum yayınlamak konusunda seçici olacağım.
Gelelim bugünkü tarifimize, yoğurtlu bulgur salatası, çay daveti sofrasının yazılmayı bekleyen son tarifi. Blogumu yeni açtığım günlerde öğrendiğim bir tarifti, bulguru çok seven biri olarak lezzetli bir alternatif olduğunu söyleyebilirim. Blogda yeralan diğer bulgur salatalarından farklılığını ise yoğurt sağlıyor. Meze olarak menüye eklenebilecek olan bu salata ile ilgili bir önerim de, hazırlayacağınız misket köftelerini üzerinde servis etmeniz.
Pratik tarifimiz şöyle;
Malzemeler:
– 1,5 su bardağı ince bulgur
– 3 su bardağı yoğurt
– 1 su bardağı iri çekilmiş ceviz
– 3 diş sarmısak
– 1 tatlı kaşığı mayonez
– 5-6 dal dereotu
– 5-6 dal maydanoz
– Tuz
– 1 tatlı kaşığı tereyağ veya 2 yemek kaşığı zeytinyağ
– 1 çay kaşığı pulbiber
– Süslemek için taze nane yaprakları
Yapılışı:
Bulgurumuzu derin bir kaseye koyarak, üzerine yoğurdumuzu ekliyoruz ve karıştırdıktan sonra, ağzını kapatarak 12 saat kadar  bekletiyoruz. Burada dikkat etmemiz gereken nokta, eğer hazır yoğurt kullanıyorsanız kıvamı çok yoğun olabileceğinden biraz su ekleyerek yoğurdun kıvamını açmak. Bulgur yumuşayınca dövülmüş sarmısak, çekilmiş ceviz, mayonez, ince kıyılmış maydanoz, dereotunu ve tuzumuzu ilave edip, karıştırarak salatamızı hazırlıyoruz. Salatamızı servis tabağına aldıktan sonra, üzerine tercihimize göre tereyağ veya zeytinyağını tavada ısıtarak, pulbiber ilavesiyle hazırladığımız sosu döküyoruz ve nane yapraklarıyla süslüyoruz. Afiyet olsun….

PEYNİRLİ KABAK RULOLARI

3 Nis

Kabak rulo

Peynir dolgulu ızgara kabak ruloları da çay daveti soframdan. Bu yazıda bahsetmiştim, tarifi Kerem’den etkilenerek hazırladığımdan. Şimdi kim bu Kerem nasıl etkilendin diyeceksiniz, ben de sizlere İtalyanca grubumu hatırlatacağım ve İtalyan trifle hazırlayarak gittiğim Tanju ve Kerem’in yemek davetinden bahsedeceğim. Bu yemekte Kerem ızgara kabak hazırlamıştı. Çok lezzetli bulmuş ve gecikenlere bırakmadan bitirmiştik, ben de yine geçen yıl Mayıs ayında gerçekleşen kendi davetimde kabak rulo yapmaya öyle karar vermiştim. Aklımda patlıcan da vardı ama kabağın tadı damağımızda kalınca iş değişmişti.

Bu tarifi de “Farklı Şeyler” kategorisine ekliyorum, çünkü kesinlikle farklı bir lezzet ve şık bir sunum. Blog gibi bu kategoriyi de bir süredir ihmal etmişim, güzel sunum önerileri ve lezzetli tarifler “farklı şeyler”i de canlandıracak. Ayrıca tam baharlık bir tat (hava bugün güzel İstanbul’da, bahar havası var gerçekten), fırınlandığı için hafif ve sağlıklı.

kabak rulo 2

Tarife geçmeden önce kabakları ince dilimler halinde çok az zeytinyağı sürerek fırınladığımı belirteyim. Kabakları bu şekilde de herhangi bir dolgu malzemesine ihtiyaç duymadan et yemeklerinin yanına hazırlayabilirsiniz. Benim yaptığım gibi peynirli bir dolgu veya yoğurtlu bir dolgu hazırlayabilirsiniz. Başka bir önerim de rendelenmiş veya doğranmış olarak çiğ veya hafif soteleyerek başka bir sebzeyi dolgu için hazırlamak olabilir. Ben yoğurtla yapacak olursam, çok az sarmısakla lezzetlendirdiğim harca, havuç, kırmızı biber ekleyebilirim. Sırf sebzeli yaparsam da yine havuç, mantar ve renkli biberlerden oluşan baharatlı bir sote kullanırım. Bu önerilerin üzerine tarife geçiyorum.

Malzemeler:

– 3 adet kabak
– 2 yemek kaşığı zeytinyağı (kabakları yağlamak için)
– 75 gr beyaz peynir
– 50 gr tatlı lor peyniri
– yarım limonun kabuk rendesi
– 1 yemek kaşığı zeytinyağı (iç harç için)
– 1-2 dal ince kıyılmış dereotu
– 1 tatlı kaşığı tane keten tohumu
– Servis süsleme için 3-4 dal dereotu ve 1 adet kırmızı biber

Yapılışı:

Fırınımızı 200 dereceye ısıtıp, yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizdiğimiz ve her iki tarafını da fırça ile yağladığımız kabakları pişiriyoruz. (Kabakları soymadan veya alacalı soyarak da kullanabilirsiniz.) Kabaklar 15-20 dakikada kolayca pişiyorlar, ihtiyaç duyarsanız kabakları çevirip diğer yüzlerini de pişirebilirsiniz ama ince dilimlediğimiz için (1/2 cm civarında) her iki tarafı da aynı sürede pişecektir.

Kabakları hazırladıktan sonra iç harcını hazırlıyoruz. Bunun için peynirlerimizi, limon kabuğu rendemizi, dereotunu, zeytinyağını ve keten tohumunu karıştırıyoruz. (Ben bu karışımı biraz doğaçlama hazırladım, misafirlerim beğenmişti, ancak farklı bir şey denemeyeyim derseniz, peynir, yağ ve dereotu ile de hazırlayabilirsiniz harcınızı) Hazırladığımız harcımızdan 1’er tatlı kaşığı kadar alıp kabak dilimlerimizin üzerine koyup, rulo şekilde sarıyoruz üzerlerini ve dereotu ile süslüyoruz. (Rulo sardığınızda ucunu birleştirmekte zorlanırsanız, kabakları dikey yerine yatay koyabilirsiniz veya kürdan kullanabilirsiniz.) Kabak rulolarını dilimlenmiş kırmızı biber ile servis yapıyoruz. Afiyet olsun…

kabak rulo -1

ZEYTİNLİ, PEYNİRLİ OTLU ÇÖREK

30 Mar

Otlu Zeytinli çörek

Otlu çörek blog buluşmalarımızın vazgeçilmezlerinden biri, Selen’e ait bu tarifi Selen olmazsa içimizden biri genelde yapıyor. Hepimizin beğendiği ekmekle poğaça arası bir tarif olan bu çöreği ben de blogdaki son davet sofrasında biraz değiştirerek hazırlamıştım. (Tarifte taze soğan vardı, ben kullanmadım, ay çekirdeği ve zeytin ekledim ve unu farklılaştırdım, benim tarifi aynen uygulayıp taze soğan da ekleyebilirsiniz, kesinlikle yakışır. ) Çörek bu haliyle de yiyenlerden tam not aldı ve tarif hemen yazıldı. Hatta ben kendim için hazırladığım tarif notlarımı kaybedince, o gün tarif alanlaradan tekrar istedim:)

Oldukça pratik olan bu çörek, yoğurmadan, şekillendirmeden hazırlandığı için malzemeleriniz varsa son dakikada yapılabilecek bir tarif. Ben o gün son dakikaya pişirmek istediğim için hamurunu hazırlayıp, streçleyerek buzdolabına koymuştum, ertesi sabahta çıkarıp, oda ısısına gelince fırın tepsisine alıp, misafirler gelmeden pişirmiş sıcak sıcak ikram etmiştim. Kolay tarifimiz şöyle;

Malzemeler:

– 3 yumurta (bir yumurtanın sarısı üzeri için ayrılacak)
– 1 su bardağı yoğurt
– 1/2 su bardağı fındık yağı
– 200 gr beyaz peynir
– 1/2 su bardağı dilimlenmiş zeytin
– 1 yemek kaşığı ay çekirdeği
– 1 paket kabartma tozu
– 7-8 dal dereotu
– 4-5 dal taze nane
– 9-10 dal maydanoz
– 1,5 su bardağı beyaz un
– 1,5 su bardağı tam buğday unu
– 1-2 yemek kaşığı mısır unu

Yapılışı:

Yumurtalardan 1’inin sarısını hamurun üzerine sürmek için ayırıyoruz ve diğer yumurtalar, sıvıyağ ve yoğurdu karıştırıyoruz. Karışımımıza önce normal unumuzu, sonra tam buğday unumuzu ve mısır unumuzu son olarak kabartma tozumuzu ekliyoruz. Dereotu, maydanoz ve naneyi doğruyoruz, peynirimizi eziyoruz. Bu malzemelerimizi de çörek hamurumuza ekleyip, ay çekirdeğimiz ve dilimlenmiş zeytinimizi de ilave ediyoruz ve tüm malzemelerimizi hamura karıştırıyoruz. Fırın tepsimize yağlı kağıt serip, hamurumuzdan 1 yemek kaşığı kadar alıp, aralarında 2 cm boşluklar bırakarak koyuyoruz. Üzerine ayırmış olduğumuz yumurta sarısını fırça yardımıyla sürdükten sonra, önceden ısıtılmış 180 derece fırında 30 dakika üzeri kızarana kadar pişiriyoruz. Afiyet olsun…

masa-2

PEYNİRLİ VE KEKİKLİ KARNIYARIK BÖREK

28 Mar

Karnıyarık Börek

Bir önceki yazım olan çay daveti sofrasından, blogda yeralmayan bir tarif, karnıyarık börek. Karnıyarık börek aslında ismine uygun olarak daha çok kıymalı yapılan bir börek, ben sofrada başka bir kıymalı tarifim olması nedeniyle, peynirli bir iç ile yaptım. Böreğin şeklini kullandım demek daha doğru olur sanırım. Börek içi hazırlarken klasik bir karışım yapmak istemedim, 1-2 çeşit peynir, taze kekik ve kurutulmuş domates kullandım. Kolay tarifimiz şöyle;

Malzemeler:

– 3 adet yufka
– 1 fincan soda (Türk Kahvesi)
– 1 fincan sıvıyağ (zeytinyağı veya fındık yağı)
– 1 yumurta sarısı
– 3-4 adet sivri yeşil biber
– 2 adet domates

İç Harcı İçin:

– 200 gr beyaz peynir
– 150 gr lor peyniri (tuzsuz ve kaymak loru denilen yağlı çeşidinden)
– 4-5 adet kurutulmuş domates
– 3-4 dal taze kekik yaprağı
– 1/2 çay kaşığı tuz

Yapılışı:

Börek harcı için, kurutulmuş domateslerimizi 2-3 dakika sıcak suda bekletip, süzdükten sonra, ufak küpler halinde doğruyoruz. Peynirlerimizi ezip, domatesler ve kekik yapraklarını (eğer büyükse doğrayabilirsiniz benim kullandıklarım ufaktı, o nedenle doğramadan kullandım) ve tuzu karıştıyoruz.

Yufkalarımızdan birini kare olacak şekilde 8 eşit parçaya bölüyoruz. (Pratik olması için 3 yufkayı üst üste koyup kesebilirsiniz) her bir parçanın üzerine bir kasede karıştırdığımız soda ve yağ karışımdan fırça yardımı ile sürüyoruz ve peynirli harcımızdan koyup kenarlarını kıvırarak rulo yaparak sarıyoruz. Tüm yufkaları bu şekilde sararak yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine diziyoruz. Böreklerimizin orta kısmına resimde görüldüğü gibi 4-5 cm büyüklüğünde bir kesik yapıyoruz. Daha sonra ise yumurta sarısı sürüyoruz ve dilimlediğimiz domatesleri kesiğin bir kenarına, biberleri diğer kenarına diziyoruz. Önceden ısıttığımız 180 derece fırında üzeri kızarana kadar 30 dakika pişiriyoruz. Afiyet olsun…

karnıyarık börek 1

ZEYTİNYAĞLI ENGİNAR

13 Haz

Zeytinyağlı Enginar

Enginarda yazın vazgeçilmezlerinden, çok lezzetli ve faydalı olan bu sebzenin aslında bir mevsimi olmadığını tesadüfen tv’den öğrendim. Ülkemizde farklı bölgelerde yetişen enginarların şubat ve ekim ayları arasında çıktığını, sadece 3 ay taze enginar olmadığını öğrenince şaşırdım. Karaciğere iyi geldiğini pekçoğumuz biliyoruz, bunun yanısıra, kalbe ve safra kesesine de iyi geliyormuş, ayrıca kanı temizleyen bu şifalı sebze yorguluğu da gideriyormuş.

Mevsiminde tazesini yapmanın yanısıra, buzluğumda da bulunduruyorum enginarı. Dolmasından çok bu tarifle pişiriyorum. Tarif Hatsum’dan, son 1-2 kez yapışıma kadar her seferinde nasıl yapıyorduk diye arıyordum ama bloga ekleyerek tarifi bu sıkıntıdan kurtardım Ablamı:) Tarif kolay, niye takıldığımı merak edenler olabilir ama bazen oluyor, her zaman ulaşabileceğiniz bir kaynak olunca kayıt yapmıyorsunuz. Tarife geçmeden önce son nokta olarak tarifte, bütün soğan yerine arpacık soğan kullanabileceğinizi belirteyim. Umuyorum yaz bitmeden 1-2 enginar tarifi daha ekleyeceğim. Tarifimiz şöyle;

Malzemeler : (4 kişilik)

– 5 adet enginar
– 1 büyük boy kuru soğan
– 4-5 adet ufak boy taze patates
– 2 havuç
– 1 adet kırmızı biber
– 1/2 su bardağı bezelye
– 2 çorba kaşığı un
– 1 çay bardağı zeytinyağı
– 1 tatlı kaşığı tozşeker
– 1 limonun suyu
– 9-10 dal dereotu
– Tuz

Yapılışı:

Öncelikle enginarlarımızı limonla ovup, 5-6 üçgen dilim olacak şekilde kesiyoruz ve derin bir kapta limon suyu ve un ilave edilmiş suyun içinde bekletiyoruz. Bu sırada kırmızı biberlerimizi küp veya halka şeklinde doğruyoruz, soğanımızın ve havuçlarımızın da kabuklarını soyup halka şeklinde doğruyoruz. Taze patateslerimizi yine halka şekilde doğrayıp, tencerimize soğan, havuç, biber enginar ve patates olarak 2-3 kat sıra olacak şekilde diziyoruz. Üzerine 1,5 su bardağı soğuk su, 1 çay bardağı zeytinyağı, şeker ve tuz ilave edip kapağı kapalı olarak 25-30 dakika pişiriyoruz. Yemeğimiz biraz ılınınca dereotunu kıyıp üzerine serpiştiriyoruz. Soğuk servis yapıyoruz. Afiyet olsun…

Zeytinyağlı Enginar

KABAKLI DEREOTLU OMLET

9 Haz

Kabaklı ve dereotlu omlet

Bir önceki yazımın tek tarifi kabaklı, dereotlu omlet. Haftasonu gelmeden yazmak niyetindeydim, bu yönde okuyucu yorumları da gelince hemen paylaşmak istedim. Omlet daha önce yazdığım gibi bizim evde kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi, sayfamda 3 farklı omlet tarifi paylaşmıştım, evde blogdaki tariflerin yanısıra, sık sık otlu (taze veya kuru otlarla) peynirli veya sucuklu omlet yapıyorum, bir de söylemem gerek ki ben patatesli omleti çok seviyorum, onu da yapmaya çalışıyorum eşim için arka sıralarda gelse de…

Sebzelerle biraraya gelince yumurta daha besleyici ve doyurucu oluyor ben de hafif tatlı lezzeti ile kabak ile yaptım bu defa, biraz havuç da ekleyecektim ama zaman sıkışınca unutmuşum, siz karışık olarak veya seviyorsanız tek başına havuçla da yapabilirsiniz. Bir diğer planım da sunum ile ilgiliydi, arasına rende kaşar serpiştirerek rulo haline getirmek niyetindeydim omleti, ancak biraz kalın gelince kıvrılmadı ben de katlayarak hazırladım, siz benim ölçülerimle oynayarak, daha ince bir omleti rulo şeklinde hazırlayabilirsiniz. Haftasonu kahvaltınız için partik tarifimiz şöyle;

Malzemeler:

– 5 yumurta
– 1 adet büyükce kabak
– 7-8 dal dereotu
– 1/2 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
– 1/2 çay kaşığı tuz
– 1/2 çay kaşığı karabiber
– 1 çay kaşığı tereyağ
– 1 yemek kaşığı zeytinyağ

Yapılışı:

Kabağımızın kabuğunu soyup, iri şekilde rendeliyoruz ve zeytinyağında suyunu çekene kadar karıştırarak pişiriyoruz. (suyunu çekene kadar yeterli, iyice kavrulmasına gerek yok) Derin bir kasede yumurtalarımızı çırpıyoruz, içine tuzumuzu ve karabiberimizi, kıyılmış dereotumuzu ekleyip iyice karışmasını sağlıyoruz. 25 cm çapında bir tavada tereyağımızı eritip, kabaklarımızı ve hemen arkasından yumurta karışımımızı ekliyoruz ve karıştırdıktan sonra pişmeye bırakıyoruz, alt yüzey pişince diğer tarafını çevirip, pişiriyoruz. Ocaktan alıp, omletin üzerine kaşar peyniri rendemizi serpiştirip, rulo şeklinde sararak veya ikiye katlayarak hazırlıyoruz. Dereotu ile süsleyerek servis yapıyoruz. Afiyet olsun…

PATATESLİ BÖREK

18 Nis

Patatesli Börek

Nisan ayında kasvetli bir pazartesi ile başladık haftaya. Yağmurlu, kapalı ve soğuk havalardan çok sıkıldım. İçimizi ısıtan, canlandıran neşe veren güneşli ve ılık bahar havası olmayacak galiba ve kışdan yaza geçivericeğiz. Olumsuz olmak istemiyorum ama hava şu sıralar ruh halim üzerinde oldukça etkili. Neyse havaları boşverelim şimdilik…

Haftaya lezzetli ve pratik bir börek tarifi ile başlayalım. Ben patatesi çok sevenler grubundayım, hatta eşim patates sevgimi abartılı bulduğu için sık sık eleştirir:) Her türlü seviyorum, en çok da kızartma olarak ama artık pek sık yapmıyorum evde, bazen fırınlama şeklinde baharatlı yapıyorum, yakışan tüm sebze yemeklerine ekliyorum ve salatasını yapıyorum. Böreğini ise bir süredir yapmamıştım, ufak bir tepsi ile hazırladığım börek bu özlemle sanırım hemen bitiverdi. Patatesli böreği tepsiye ruloları sararak yapmayı tercih ettim, sizler ufak gül böreği şeklinde porsiyonluk olarak da yapabilirsiniz. Böreğim hafif acılı olmuştu, pul biber ilavesini damak tadınıza göre ayarlayabilir ve yine bu böreğe yakışacak olan nane, kekik, fesleğen gibi baharatlardan ilave edebilirsiniz. Üzerine ise çörek otu, susam yerine haşhaş tohumu serpiştirebilirsiniz. Tarifimiz şöyle;

Malzemeler:

– 3 adet yufka

– 3-4 adet orta boy patates

-3-4 dal maydanoz

-2 yemek kaşığı zeytinyağı

-1/2 su bardağı süt

-1/2 su bardağı sıvıyağ

-Tuz, karabiber, pulbiber

-1 yumurta ve 1 yumurta sarısı

-Üzeri için çörekotu ve susam

Yapılışı:

Böreğimizin iç harcını hazırlamak üzere patateslerimizi haşlıyoruz ve ılık iken kabuklarını soyup eziyoruz. İçine zeytinyağını, ince kıyılmış maydanozu, tuzu, karabiberi ve pulbiberi ekleyip iyice karıştırıyoruz. Ayrı bir kasede yarım su bardağı sütü, sıvıyağı ve 1 yumurtayı çırpıyoruz ve ön hazırlıklarımızı tamamlıyoruz. Yufkamızın birini alıp, ortadan ikiye kesiyoruz ve düz tarafı önümüze gelecek şekilde tezgahımıza açıyoruz. Süt, yumurta ve sıvıyağdan oluşan karışımımızdan 2-3 kaşık yufkanın üzerine serpiştirdikten sonra fırça yardımıyla her tarafına sürüyoruz ve patatesli harcımızda 3 kaşık kadar yufkanın düz tarafına eşit olarak koyuyoruz. Yufkamızın kenar kısımlarını hafifçe içe kapatıp, rulo yaparak sarıyoruz. Yağlı kağıt serdiğimiz veya yağladığımız yuvarlak tepsimizin ortasına sararak yerleştiriyoruz (gül böreği gibi) Yufkamızın diğer yarısını da aynı şekilde hazırlayıp, tepsimizin ortasına koyduğumuz parçanın etrafına sarıyoruz. Diğer 2 yufkayı da aynı şekilde hazırlayarak, yine tepsimizdeki ruloların etrafına sarıyoruz. Tepsimiz dolunca yumurta sarısına 1 kaşık kadar süt ve sıvıyağ karışımızdan ilave edip, böreğimizin üzerine sürüyoruz ve üstüne çörekotu ve/veya susam serpiştirerek önceden ısıttığımız 180 derece fırında 30-35 dakika üzeri kızarıncaya kadar pişiriyoruz. Böreğimizi üçgen şeklinde dilimleyerek servis yapıyoruz. Afiyet olsun…

Patatesli Börek

>PORTAKALLI VE BULGURLU PIRASA

8 Mar

>

Bulgurlu Pırasa

Blogumun 4. yaşını kutlarken, blogların kapalı olması çok can sıkıcı. Benim sayfamda bir blogger sayfası ama kendi alan adımı almış olduğum için sayfama erişilebiliyor, bazı bölümler de sorun olsa da sayfa çalışır durumda. Ama bu durumu değiştirmiyor, arkadaşlarım yokken buraların tadı da yok. Bu yanlışlığın düzeltilmesi gerektiğini biliyorum ve bekliyorum. Bloga yazmak da aynı nedenle içimden gelmedi ama neden duralım bekleyelim dedim, yasakları kabul etmek olacaktı bloga yazmamak.

Havaların iç karartıcı hali de devam ediyor, ben bu yıl soğuklardan çok sıkıldım, zaten bir arkadaşımın duyduğu bir habere göre bu kışın havası daha çok kadınlarda olmak üzere depresyon eğilimlerinlerini arttırmış. Neyse ki az kaldı şurda en fazla bir hafta on gün içinde bol bol güneş görüp, eski enerjimize kavuşuruz. Bu iki keyifsiz durum üzerine daha keyifli bir konuya geçelim…
Sebze yemeklerini genelde bir şey eklenecekse pirinç ile yaparız, neden bilmiyorum ama aile evimde de ıspanak, pırasa gibi sebzeler genelde biraz pirinç ilavesi ile pişerdi. Sade de yapılırdı ama eklenen nedense pirinç olurdu. Son yıllarda ise suçlanan beyaz pirinç nedeniyle yerini daha çok bulgur aldı. Ben genelde bulguru pirince tercih ederim. İstanbul’da yaşamaya başlayana kadar pek yemezdim pirinç pilavını, dışarda yemek yemek zorunluğu başlayınca ve restoran tabaklarının rakipsiz eşlikcisi pirinç pilavı olunca alıştım, şimdilerde seviyorum da, içine birşeyler ekleyince daha da güzel oluyor ama yine de bulgur…
Böyle düşünerek yaptım bu yemeği. Son zamanlarda dikkat ettiğim bir diğer konu da yemekleri mümkün olduğunca ekstra su eklemeden, sebzelerin suyu ile pişirmek. Çok su içermeyen sebzelerde ise yakışacak ise portakal ve limon suyundan faydalanıyorum. Bu şekilde pişen yemeğin lezzetinin başka olduğunu söylemem şart ve sizlere de şiddetle tavsiye ediyorum. Sebzenizin suyu azsa, yakışıyorsa domatesin suyundan faydalanın veya uygun meyve sularından, lezzet farkını göreceksiniz. Pratik ve sağlıklı tarifimiz şöyle;
Malzemeler:
– 3-4 dal pırasa (500 gr)
– 1 adet havuç
– 1 adet kırmızı biber
– 1 adet portakal
– 2 yemek kaşığı zeytinyağ
– 1 adet limon
– 1/2 su bardağı bulgur (ince)
– Tuz
Yapılışı:
Pırasalarımızı yıkayıp, gerekiyorsa dış yapraklarını temizledikten sonra kalın halkalar şeklinde doğrayalım (ben genelde doğrama sonrasında tekrar yıkama yapıyorum aralarda kalan toprak vs olabilir diye), havucumuzun kabuklarını soyup, yine halka halka doğrayalım. Kırmızı biberimizi doğralım. Tencerimize zeytinyağımızı koyup, havuç ve biberimizi ekleyelim ve hafifçe kavuralım. Daha sonra pırasamızı ekleyelim ve kavrularak hafifçe yumuşamasını sağlayalım. Sonra bulgurumuzu ekleyip, üzerine sıkılmış portakal ve limon suyumuzu ilave edip, tuzumuzu ayarlayarak, kısık ateşte, bulgurumuz yumuşayana kadar 15-20 dakika kadar pişirelim. Servis yaparken taze nane yapraklarıyla süsleyebiliriz. Afiyet olsun….

Bulgurlu Pırasa

>KURUTULMUŞ DOMATESLİ MAKARNA SALATASI

24 Şub

>

Kurutulmuş Domatesli Makarna Salatası
Blogumun şablonu değişti, bilmiyorum ne düşünüyorsunuz ama planlanmış bir şey değildi, 2 gün önce bloga baktığımda, eski şablonun başlık kısmındaki görselin kayıtlı olduğu web sitesinin logosunun tüm bloga yayıldığını gördüm ve hemen şablon değiştirdim, çünkü yazılar üst üste binmiş gibiydi ve okunamıyordu. Eski başlık için yaptığım çalışma eski bilgisayardaydı ve bulamadım, bilmiyorum sanırım eski pembeli, somonlu sayfama tekrar dönemeyeceğim. Diğer taraftan bakarsak da neredeyse 3 yıldır o şablonu kullanıyordum, değişiklik iyidir. Neyse zaten önemli olan fotoğraflar ve içerik, elbette şablonda çok karışık olmamalı, bakalım göreceğiz ne yapabileceğim.
Bu salata 1 yıldır evde sıklıkla yaptığım bir salata. Makarnalı olduğu için doyurucu, bir çorba ilavesi ile gayet güzel öğün olacağı gibi, çay davetlerine, açık büfelere de çok yakışır. Bu tarifin kaynağına gelince, bir çok yerli blogun yanısıra severek takip ettiğim yabancı bloglar var. Açıkcası farklı kültürlerden blogların paylaşımlarının da damak tadımız açısından bizleri zenginleştirdiğini düşünüyorum. Dünya mutfaklarının tarifleri için de sıklıkla başvurduğum kaynaklar oluyor yabancı bloglar, bu bilgileri ve elimdeki kitap dergi tariflerini karşılaştırıp, harmanlayarak, bazen de birebir uyarak yeni şeyler deniyorum.
Severek takip ettiğim ve bu salatanın tarifi aldığım sayfa “the pioneer woman“. Bu tarifi Hatsum için yazıyorum, o kadar övdüm ki, o da yoğun bir şekilde kırmızı şarap sirkesi arayışına girdi, ben evde olduğu için kullandım, ama bulunmayanlar yerine üzüm sirkesi kullanabilirler çünkü kırmızı şarap sirkesi de kırmızı üzümlerden yapılan bir sirke. Gerçi salatanın bu kadar lezzetli olmasının nedeni, kurutulmuş domates ile hazırladığımız sos, bu sosun sıcak makarnalara ve hatta etlere de çok yakışacağını düşünüyorum. Bu açıklamalar üzerine tarifimiz şöyle;
Tarif “http://thepioneerwoman.com/cooking/” ‘den uyarlanmıştır.

Malzemeler:

– 1 paket burgu makarna (500 gr)
– 1 çay bardağı dilimlenmiş siyah zeyin
– 15-20 adet kiraz domates
– 9-10 yaprak taze fesleğen
– 1 çay bardağı rendelenmiş parmesan peyniri
– 9-10 adet kurutulmuş domates
– 4 diş sarımsak
– 3 yemek kaşığı kırmızı şarap sirkesi veya üzüm sirkesi
– 1 çay bardağı sızma zeytinyağı
– Tuz ve karabiber

Yapılışı:

Makarnamızı kaynar suda 7-8 dakika çok yumuşak olmayacak şekilde haşlıyoruz. Suyunu süzüp, ılımaya bırakıyoruz. Salatamızın sosu için kurutulmuş domatesleri 3-4 dakika sıcak suda bekletiyoruz. Daha sonra ince şekilde doğrayıp, karıştırıcımızın(blender) içine koyuyoruz. Kabuklarını soyup irice doğradığımız sarımsakları, sirkeyi, zeytinyağını, tuz ve karabiberini ekleyip karıştırıcımızı çalıştırıp, sosumuzun ezme kıvamına gelmesini sağlıyoruz. Derin bir kaseye ılımış olan makarnamızı alıp, hazırladığımız sosu, dilimlenmiş siyah zeytini ekleyip karıştırıyoruz. Daha sonra jülyen (uzun, ince) kıyılmış taze fesleğenleri ve ikiye kesilmiş kiraz domatesleri ilave ediyoruz. Son olarak taze rendelenmiş parmesan peynirini ekleyip, karıştırıyoruz ve servis tabağına alıyoruz. Servis sırasında üzerine biraz daha parmesan ilave edebilirsiniz. Afiyet olsun…

Kurutulmuş Domatesli Makarna Salatası