Arşiv | Mart, 2007

HAVUÇLU KARNABAHAR

31 Mar
Blogumun açılışında karnabahar çorbası tarifi vermiştim, şimdi ise son derece kolay olan yemeğinin tarifini veriyorum.

Malzemeler:

-1 adet karnabahar
-2 adet havuç
-1 orta boy soğan
-1 adet kırmızı biber
-1 adet domates veya 1 tatlı kaşığı salça
-Sıvıyağ, tuz

Yapılışı:

Karnabaharımızı küçük parçalara ayırıp, yıkıyoruz. Küçük doğradığımız soğanı 2 yemek kaşığı sıvıyağ ile kavurup, halka şeklinde doğradığımız havucumuzu ekliyoruz. Biber ve kabuğu soyulup, doğranmış domatesi (veya salça) de ilave ediyoruz. Son olarak karnabaharları ekleyip, 2 su bardağı su ve tuz ekleyerek kısık ateşte karnabahar yumuşayana kadar pişiriyoruz. Afiyet olsun…

PIRASALI GÜL BÖREĞİ

31 Mar

Pırasalı gül böreği… Aslında şekli önemli değil kol böreği, muska börek veya tepsi böreği olabilir. Lezzetinin her şekilde denemeye değer olduğunu söyleyebilirim.

Malzemeler:

-4 adet yufka
-1/2 kg pırasa
-1 yumurta
-1 yemek kaşığı biber salçası (Domates de olabilir)
-1 çay bardağı süt
-1 yemek kaşığı sıvıyağ
-2 yemek kaşığı yoğurt
-100 ml krema

Yapılışı:

Öncelikle pırasalarımızı ince ince, soğan gibi doğruyoruz ve yıkıyoruz. Suyunu süzdükten sonra 1 yemek kaşığı sıvıyağ ile pişmeye bırakıyoruz. Pırasalar biraz kavrulunca 1 çay bardağı ılık su ekliyoruz ve pırasalar yumuşayana kadar pişiriyoruz ve salçamızı ekliyoruz, salça ve pırasa birbirine karışınca, altını kapatıp, yoğurdumuzu ekliyoruz.Böylece iç malzememiz hazır. Ben acı sevdiğimiz için biber salçası kullandım, domates salçası ve pulbiberle de istediğiniz acı ayarında yapabilirsiniz.
Yufkalarımızı 4’e bölüp her parçanın(büyük üçgenler oluşacak) geniş kısmına iç malzememizi koyup, rulo şeklinde sarıp, ruloyu kendi etrafında sararak, gül şekli veriyoruz ve böreklerimiz yağlı kağıt serdiğimiz tepsiye diziyoruz.
Bir kasede krema, süt ve yumurta karışımını iyice çırpıp (yumurtayı önceden çırpmak karışımın homojen olmasını kolaylaştırır), böreklerimizin üzerine döküyoruz ve 160 derece ısınmış fırında 30 dakika, üzerine kızarana kadar pişiriyoruz. Dikkat edeceğiniz üzere 1 yemek kaşığı hariç böreğimizde yağ yok, tabi krema da var ama çok hafif ve süt sayesinde yumuşak ve pırasadan ummayacağınız kadar lezzetli bir börek. Afiyet olsun…

ZENCEFİLLİ LİMONATA

30 Mar

Limonata yazın hepimizin sevdiği ve çok tükettiği bir içecek… Gerçi tüketiminin sadece yazla sınırlı kalmadığını gittiğimiz café ve restaurantların menülerinden anlayabiliriz. Ben de kola tüketimini azaltabilmek adına her mevsim evde limonata yapmaya çalışıyorum. Konsantre olarak hazırlayıp, servis sırasında su ekleyerek ikram ediyorum, bu şekilde buzdolabında 1 hafta kadar bekletebiliyorum. Benim limonata yapımına başlamamda aslında çok eski değil, geçtiğimiz yaz başladım diyebilirim. Hazırlanış süresi uzun ama bence en kolay tarif bu.

Malzemeler:

-4 adet limon
-1 çay bardağı esmer şeker
-1 çay kaşığı zencefil
-7-8 yaprak taze nane

Yapılışı:

Dış yüzeyini biraz suda bekleterek, iyice yıkadığımız limonları, geniş ve derin bir kase içine mümkün olduğunca küçük şekilde doğruyoruz. (Ben 1 limonu 8-10 parçaya kesmeye çalıştım) Üzerine şekeri, zencefili ve doğradığımız naneleri ekleyip, bir gece üzeri kapalı olarak bekletiyoruz. (Ben 24 saat bekletiyorum, birkaç kez karıştırarak) Limonlar suyunu bırakmış ve şekerler iyice erimiş olan karışımı, elimizle yoğurur gibi iyice karıştırıp, limonların tüm suyunu çıkartıyoruz ve süzerek bir şişeye alıyoruz. (Yoğurarak karıştırma işlemini limonlar susuz kalana kadar, gerekirse çok az su ekleyerek tekrarlıyoruz) 1/1 oranında su- konsantre limonata hazırlayıp, nane yaprağı ile süsleyerek servis yapıyoruz. Afiyet olsun…

LİMONLU CHEESECAKE (PEYKEK)

29 Mar
Cheesecake’in favori tatlım olduğunu daha önce yazmıştım. Cheesecake yapımında iddialı olduğumu da söyleyebilirim. Zaten cheesecake’ler için ayrı bir etiket açmış olmam bunun işareti sanırım. Ben Newyork tarzı cheesecake seviyorum, yani fırınlanmış olanları. Zaman içinde çok farklı tatlardaki tarifleri paylaşacağım. Bugün klasik bir tat olan limonlu cheesecake…

Malzemeler:

-600 gr. krem peynir
– 1 bardak toz şeker
-5 tatlı kaşığı mısır nişastası
-4 adet yumurta
-1 paket krema (200 ml)
-1 limonun suyu ve kabuğunun rendesi
-1,5 paket yulaflı bisküvi (240 gr)
-125 gr tereyağı (küçük kalıplar için 1/3 oranında azaltabilirsiniz, 90 gr kadar)

Yapılışı:

Öncelikle cheesecake’in bisküvi tabanını hazırlıyoruz. Bisküvileri mutfak robotunda ya da döverek kırıntı haline getiriyoruz ve erittiğimiz tereyağı ile iyice karıştırıyoruz. Kalıbının kenarlarını fırça yardımıyla yağlayıp, tabanına pişirme kağıdı yerleştiriyoruz. (Ben 22 cm’lik kelepçeli kalıp kullandım, daha küçük kalıp kullanacaksanız, malzeme miktarını biraz azaltabilirsiniz) Bisküvi karışımını kek kalıbının tabanına boşaltıp, her tarafta eşit yüksekliğe gelecek şekilde bastırıyoruz ve buzdolabına kaldırıyoruz.
Karıştırma kabımıza krem peyniri, mısır nişastası ve toz şekeri ekleyip mikser ile çırparak kalın bir krema kıvamına getiriyoruz. Yumurtaları birer birer bu karışımın içine kırarak çırpmaya devam ediyoruz. Bu aşamada dikkat etmemiz gereken şey, yumurtaları çok fazla çırpmamak, aksi halde kekimizin üstünde pişerken çatlaklar oluşabilir. Son olarak kremayı, limon kabuğu rendesini ve suyunu da bu karışıma ekleyip karıştırdıktan sonra kek kalıbının içindeki bisküvi tabanının üzerine döküyoruz.
Önceden 175 derece ısıya getirdiğimiz fırında yaklaşık 10 dakika kadar pişirip, 10 dakika dolunca fırının ısısını 90 dereceye düşürüyoruz ve bu düşük ısıda yaklaşık 60-70 dakika daha pişirmeye devam ediyoruz. Kekin tam ortası ıslak veya parlak değilse pişmiş demektir. Cheesecake’miz oda ısısına gelince buzdolabına koyup, üstünü kapatmaksızın bir gece bekletiyoruz. Sonra üst dekorasyonunu yapabiliriz. Ben cheesecake’in üzerini eritilmiş beyaz çikolata ile kapladıktan sonra, yağlı kağıttan yaptığım külah içinde erimiş olan bitter çikolata ile daireler çizip sonra kürdanla bunları ara noktalardan birleştirdim. Servis yaparken de yine bitter çikolata ile yaptığım yapraklarla süsledim. (Gerçek veya yapay bir yaprağı ince tabaka eritilmiş çikolata ile kaplayıp, kuruyunca dikkatlice ayırıyoruz)
Cheesecake ile ilgili bir püf noktada bekledikçe tadının yerleşip, lezzetinin artması. Bu nedenle ben genelde 2 gün önceden yapmaya gayret ediyorum. Afiyet olsun…

KÖZLENMİŞ KIRMIZI BİBERLİ DOMATES ÇORBASI

29 Mar
İsmi uzun çorbamız benim favorilerimden olup, her zaman beğenilmiş bir tariftir. İlk domates çorbası denemelerimde fazla malzeme karıştırmadan domates, un, fesleğen ve sütle yapardım. Artık domates çorbası yapacağım zaman benim eklemelerimle oluşan bu tarifi kullanıyorum ve sonucun kesinlikle denemeye değer olduğunu düşünüyorum. Tarifimiz şöyle;

Malzemeler:

-½ kg domates
-3 büyük kırmızı biber
-2 diş sarmısak
-3 yemek kaşığı un
-1/2 çay bardağı çekilmiş ceviz
-1 tepeleme çay kaşığı fesleğen
-Sıvıyağ, tuz, karabiber
-3 su bardağı süt
-1 tatlı kaşığı salça

Yapılışı:

Öncelikle domateslerimizi rendeleyip, hazırlıyoruz. Ben yazdan buzluğa koyduğum domatesleri kullandım, siz de mümkünse yaz domatesi tercih edin, çok daha lezzetli olduğunu göreceksiniz. Kırmızı biberlerimizi yağlı kağıttan yaptığımız pakete koyup, fırında közlüyoruz. (Közleme işini ocakta yapabileceğimiz gibi, közlemek zor gelirse biberlerimizi çok az su ile haşlayarakta kullanabiliriz.) Biberler biraz soğuyunca kabuklarını soyup küçük küçük doğruyoruz. 2 yemek kaşığı sıvıyağda ezdiğimiz sarmısaklarımızı ve cevizimizi kavuruyoruz, sonra unumuzu ekleyip biraz daha kavurup, sütümüzü azar azar, topaklanmasını önlemek için, hızlıca karıştırarak ilave ediyoruz. Koyu bir krema haline gelen karışıma sırasıyla fesleğen, domates rendesi ve doğranmış biberlerimizi ekleyip, karıştırarak kaynatıyoruz. Kaynayınca kıvamını ayarlamak üzere su ve renk vermek amacıyla salça ilave ediyoruz. (2 su bardağı yeterli oluyor) Tuzunu, karabiberini de ekleyip, tekrar kaynayana kadar karıştırıyoruz ve 5 dakika kaynatıyoruz. Gerek olursa blenderdan geçiriyoruz. Üzerine kaşar peyniri rendesi ile servis yapıyoruz. Afiyet olsun…

TAHİNLİ KABAK TATLISI

28 Mar
Tahinli kabak tatlısı, bildiğimiz kabaktan pişirme yöntemi ve tadı nedeniyle biraz farklı. Çünkü kabakları önce fırınladım, sonra pişirdim, böylece dış kısmı hafifce sert içi yumuşak oldu. Fırınlama fikrini ablam verdi, başlangıçta biraz endişelendim ama sonuç güzel oldu. Tarçın, ceviz ve tahin, kabakla birleşince ortaya lezzetli bir tatlı çıktı.

Malzemeler:

-1 kg balkabağı
-3/4 su bardağı esmer şeker
-1 tatlı kaşığı tarçın
-Ceviz (istediğiniz miktarda)
-Tahin (Servis sırasında porsiyon başına 1 tatlı kaşığı)

Yapılışı:

Doğranmış olarak aldığımız kabaklarımızı biraz daha küçültüp, yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine yerleştiriyoruz. Üst üste gelmeleri sorun yaratmayacaktır. Üzerlerine tarçınımızı serpip, önceden ısıttığımız 180 derece fırında 30 dakika, kabaklar hafif yumuşayana kadar pişiriyoruz. Sonra biraz soğutup, (beklemek dış kısımlarının sertleşmesini sağlayacaktır) tencereye alıyoruz ve şekerini ekleyip, pişmeye bırakıyoruz. Arada karıştırmak şekerin yanmasını önleyecektir. Kabaklarımız istediğimiz yumuşaklığa gelince altını kapatıyoruz ve geniş bir tabağa alıp soğutuyoruz. Servis yaparken tabağımıza çiçek şekli vererek dilimleri yerleştirip ceviz ve tahinle süslüyoruz. Tahin severlerdenseniz bu farklı tadı beğeneceğinizi düşünüyorum. Afiyet olsun…

PİRİNÇLİ PIRASA

27 Mar
Pırasa tarifi son derece basit. Klasik bir tarif hepimizin annesinin yaptığı gibi sanırım. Ben de pırasayı yemek olarak düşündüğümde bu şekilde yapıyorum. Pırasa da pek çok farklı lezzete uyum sağlayan bir sebze. Çorbasını, böreğini, dolmasını, omletini yapabiliriz, ayrıca grateni de yapılabilir. Önümüzdeki günlerde böreğinin de tarifini vereceğim. Klasik ve basit tarif ise şöyle;

Malzemeler:

-1 kg pırasa
-2 adet havuç
-1/2 çay bardağı pirinç
-1 adet domates
-Tuz, limon tuzu
-Sıvıyağ

Yapılışı:

Sıvıyağda halka şeklinde doğradığımız havuçları biraz kavurduktan sonra, kabuklarını soyduğumuz domatesi küçük doğranmış şekilde ekliyoruz. Yıkayıp, halka şeklinde doğradığımız pırasalarımızı da ekleyip, 1,5 su bardağı suyumuzu ve 2-3 küçük parça limon tuzumuzu (limon tuzu yerine 1,5 limonun suyunu kullanabiliriz) ekliyoruz ve kısık ateşte pişirmeye bırakıyoruz. Pırasalarımız yumuşamaya başlayınca, pirincimizi ve tuzunu ilave edip, pirinçlerimizde yumuşayana kadar pişiriyoruz. Sıcak veya soğuk olarak servis yapabiliriz. Servis sırasında da limon ilavesi yapabiliriz. Afiyet olsun…

İLK EKMEK DENEYİMİ VE DİP SOS

26 Mar
Çok uzun süredir evde ekmek yapmak istiyordum, geçen sene minik kahvaltılık çörekler yapmıştım, ama ekmeğe cesaret edememiştim. Şimdi ise bu kadar ertelememe gerek olmadığını anladım. Kullandığım tarif Söke un paketinin üzerindeki tarifin biraz değiştirilmiş hali, ben sonuçtan memnun kaldım, sadece bir dahaki sefere ekmeğin kabarmasını daha uzun beklemem gerektiğine karar verdim.
Malzemeler:
-500 gr kepekli ekmeklik un (Benimki Söke Geleneksel Bugday unu idi)
-Yarım paket instant maya (paketten çıktı)
-350 ml su, süt karışımı
-1 çorba kaşığı sıvıyağ
-1 tatlı kaşığı şeker
-1 çay kaşığı tuz
-1/2 çay bardağı iri çekilmiş ceviz
– 1 yemek kaşığı pekmez
Yapılışı:
Unu karıştırma kabımıza alıp, maya, tuz ve şekerle karıştırıp, ortasını havuz gibi açıyoruz. Sıvıyağı ekleyip, süt, su karışımını azar azar ekleyerek ele yapışmayan bir hamur elde ediyoruz ve üzerini kapatarak, sıcak bir yerde mayalanmaya bırakıyoruz. (Yaklaşık 45 dakika) Hamurumuz 2 katına çıkınca cevizi ekleyip tekrar yoğuruyoruz ve pişirme kabına aktarıyoruz. (ben dikdörtgen kalıbı, az miktarda yağ sürerek kullandım) Bu şekilde de 30 dakika kadar bekletip, üzerine fırçayla pekmezi sürüp, önceden ısıttığımız 200 derece fırında 30 dakika pişiriyoruz. (Ekmeğimizim üzeri iyice sertleşmiş olmalı) Fırında ılıması beklediğimiz ekmeği üzerini kapatarak dinlendirebilir veya sıcak sıcak yiyebiliriz. Afiyet olsun…

Gelelim sevimli servislerdeki basit dip sosumuza. Bu sosu kahvaltılık olarak kullanabilleceğiniz gibi kanepe ve sandviçlerinize de sürebilirsiniz. Sadece dip sos kıvamından biraz daha yoğun tutarak. Fotoraflarda da görebileceğiniz gibi fırından yeni çıkmış, ev yapımı ekmeğe çok yakıştı. Tarif şöyle: 2 yemek kaşığı sıvıyağda 5 diş dövülmüş veya çok küçük doğranmış sarmısağı kavuruyoruz, 1/2 su bardağı iri çekilmiş cevizi ekleyip, biraz daha kavuruyoruz ve 3 yemek kaşığı salça, tuz, karabiber, kırmızıbiber (Acılığını damak tadınıza göre ayarlayabilirsiniz) ilave edip, iyice karışana kadar pişiriyoruz. Kıvamı çok yoğun gelirse çok az su ilave ederek kıvamını ayarlıyoruz. Afiyet olsun…

BROKOLİ ÇORBASI

25 Mar
Brokoli son derece sağlıklı sebzelerden biri, en önemli faydası da kanser önleyici olması. Brokoliyi haşlayarak veya çiğ olarak salatasını yapabileceğimiz gibi, kişini, suflesini de yapabiliriz. Bugün ise klasik bir çeşit olan çorbasını yapacağız. Ben iki farklı şekilde yapıyorum, bu tarifte sadece sebzelerle yaptım, diğer tarifte ise baklagilleri de kullanıyorum. Bir de denemek istediğim ablamın yaptığı peynirli tarif var, bunları da yakında yazmayı planlıyorum.
Malzemeler:
-Yarım kilo brokoli
-2 orta boy patates
-2-3 diş sarmısak
-1 orta boy soğan
-Et suyu veya et bulyon
-Sıvıyağ, tuz
-2 su bardağı süt veya 1/2 paket krema
Yapılışı:
Sıvıyağda soğanımızı biraz kavurduktan sonra, küçük doğradığımız sarmısakları ilave ediyoruz. Daha sonra rendelediğimiz patateslerimizi ilave edip, biraz daha kavuruyoruz ve küçük parçalara ayırdığımız brokoliyi, 2 bardak suyu ve et bulyonu (veya 2 bardak et suyu) ekleyip, tenceremizin kapağını kapatıyoruz. Brokoliler yumuşayınca 2 su bardak sütü veya krema kullanacaksak, 1,5 su bardağı suyu, çorbamızın kıvamını ayarlayarak ilave ediyoruz, tuzunu da ekleyip, tekrar kaynatıyoruz. Kaynayınca, altını kapatıp, biraz soğuduktan sonra blenderdan veya süzgeçten geçiriyoruz ve krema ilavesini yapıp karıştırıyoruz. Sıcak olarak peynir rendesi ile servis yapabiliriz. Afiyet olsun…

ŞEKERSİZ TATLI KURABİYELER

24 Mar
Bu kurabiyeleri şeker kullanmaksızın bal ile tatlandırarak yaptım. Gerçi üzerine yaptığım çikolata süslemeleri kalorilerini hayli arttırdı ama sade olarak da yenebilecek son derece lezzetli, yanına kahve çağrıştıran kurabiyeler oldular. Verdiğim ölçülerle 40 kadar kurabiye çıkıyor,tabi çikolata ile süslemeyecekseniz daha kalın yapmanızı tavsiye ederim, bu durumda 30 kadar kurabiyeniz olur, buna göre ölçüleriniz farklılaştırabilirsiniz. Kurabiyeler kavanozda 2 haftaya kadar bozulmadan kalabildikleri için fazla yapmanın sakıncası yok bence, bir diğer öneri de hamuru hazırlayıp, buzlukta bekleterek, pişirmek istediğimiz zaman kullanmak olabilir. Kalıplarla ve çikolata ise kurabiye süslemek benim için terapi gibi, çok zevk alıyorum, rahatlamak istiyorsanız size de tavsiye ederim.

Malzemeler:

-1 yumurta
-125 gr tereyağı veya margarin (oda sıcaklığında eritilmeden)
-1/2 su bardağı bal
-1 tatlı kaşığı tarçın
-2-3 adet karanfil (havanda dövülmüş)
-1 tatlı kaşığı kabartma tozu
-1 tatlı kaşığı vanilya
-2,1/2 su bardağı un
-Bitter, sütlü ve beyaz çikolata (süslemeler için, isteğe bağlı)

Yapılışı:

Un ve kabartma tozu hariç tüm malzemeleri karıştırıyoruz, un ve kabartma tozunu da karıştırıp, hamurumuz meşhur kulak memesi kıvamını alıncaya kadar yoğuruyoruz, gerekirse un ilave edebilirsiniz. Hamurumuzu streç filme sarıp, buzdolabında yarım saat bekletiyoruz. (Bekletme süresi daha uzun olabilir) Buzdolabından çıkardığımız hamurumuzu hafif unlamış olduğumuz tezgahta merdane ile 1 cm kalınlığında açıp, kalıplar ile şekil veriyoruz ve yağlı kağıt serdiğimiz tepsiye yerleştiriyoruz. (çikolata ilavesi yapmayacaksanız yaklaşık 1,5 cm kalınlığında açmanızı tavsiye ederim) Bu süreçte hamurda yumuşama olursa, tekrar buzdolabında bekletiyoruz.
Önceden ısıttığımız 175 derece fırında 10-15 dakika, kurabiyelerin rengi değişmeden pişiriyoruz ve fırından çıkarıp, soğumaları için bırakıyoruz. Geldik en zevkli kısıma, yani süslemelere… Benmari usulü erittiğimiz çikolatalara kurabiyelerimizin bir kısmını batırarak veya yağlı kağıttan yaptığımız küçük külahlardaki çikolataları kurabiyelerin üzerine sıkarak süslemelerimizi yapıyoruz. Ben bazı kurabiyelerin üzerine şişe ağızlığı ile küçük delikler açtım ve deliksiz kurabiyelere çikolata sürüp, delikli kurabiyeleri üzerine yapıştırıp, deliklerden çikolata çıkmasını sağladım. Alttaki fotoğrafta görülenleri ise tüm yüzeyi çikolata ile kapladıktan sonra, kürdan ile geçişler yaparak süsledim. Görüntüleri kadar lezzetleri de güzeldi. Afiyet olsun…